Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Yoksulluk Sarmalında Temel Haklara Erişim Paneli Eskişehir’de Gerçekleşti

    Eskişehir’de düzenlenen “Yoksulluk Sarmalında Temel Haklara Erişim Paneli”, toplumsal eşitlik ve haklara erişim konularında önemli tartışmalara ev sahipliği yaptı. Uzmanlar ve katılımcılar, yoksullukla mücadele yollarını ele aldı.

    Eskişehir'de düzenlenen "Yoksulluk Sarmalında Temel Haklara Erişim Paneli", toplumsal eşitlik

    (ESKİŞEHİR) – Yoksulluk Sarmalında Temel Haklara Erişim Paneli

    Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) işbirliğiyle “Yoksulluk Sarmalında Temel Haklara Erişim” adlı panel, Haller Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirildi. Panelde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, “Belediye başkanı olduğum sürece, kimsenin yatağına aç girmemesi için var gücümle çalışacağım” ifadelerini kullandı.

    Etkinliğe Eskişehir CHP Milletvekili Jale Nur Süllü, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi. Panelin moderatörlüğünü ÇYDD Eskişehir Şube Başkanı Sevgi Akmen üstlenirken, konuşmacılar arasında Başkan Ünlüce ve Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo da yer aldı. Panel sırasında yoksullukla mücadele ve temel haklara erişimin güçlendirilmesine dair önemli mesajlar paylaşıldı.

    Başkan Ünlüce, yoksulluğun yalnızca maddi bir eksiklik değil, aynı zamanda temel haklara erişim sorunu olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’de derin yoksulluk, evlerde, pazarlarda ve mahallelerde giderek daha görünür hale geliyor. Açlık sınırının altında yaşayan insan sayısı artarken, yoksulluk sadece beslenme değil, barınma, adalet ve eşitlik gibi haklara ulaşamamayı da içeriyor” dedi.

    Ünlüce, belediyenin sosyal yardım projeleri hakkında bilgi vererek, “Es Çocuk Evimiz’de, cezaevinde ailesi bulunan çocuklarımıza ücretsiz kreş hizmeti sunuyoruz. Aşevimiz, 1990’lı yıllardan bu yana binlerce vatandaşa sıcak yemek ulaştırıyor. Kendi ektiğimiz ürünlerden elde ettiğimiz zeytinyağını ihtiyaç sahipleriyle paylaşıyoruz” şeklinde konuştu. Ayrıca, Kent Lokantaları, sosyal kartlar, engelli vatandaşlar için avantajlı taksi hizmeti, evde bakım hizmetleri ve kırtasiye yardımları gibi projelerle yoksullukla mücadele ettiklerini vurguladı.

    “Belediyeler tek başına bu yükü taşıyamaz”

    Sosyal belediyeciliğin önemine dikkat çeken Ünlüce, “Elbette yoksullukla mücadele edeceğiz, ancak belediyeler bu yükü tek başına taşıyamaz. Hükümetin topyekün bir mücadele planı oluşturması gerekiyor. Şehirlerimizin altyapıdan yeşil alanlara kadar birçok ihtiyacı var. Eğer bu dengeleri sağlamazsak, sosyal yardımlarla yoksulluğu azaltmaya çalışırken yaşanması zor şehirlerle karşılaşırız” dedi.

    Hacer Foggo, 20 yılı aşkın bir süredir kent yoksulluğu ile ilgilendiğini ve böyle bir dönemi daha önce hiç görmediğini belirterek, yoksulluğun tanımının değiştiğine vurgu yaptı. Foggo, “Burada salonda dinleyici olarak oturanların yüzde 90’ı bile yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yoksulluğun tanımı değişti; çalıştığınız halde yoksullaşıyorsunuz, emeklisiniz yoksulsunuz, çalışıyorsunuz ama yoksulsunuz. Eskiden beyaz yakalılara yoksul demiyorduk, ama şu anda beyaz yakalılar da yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Eskişehir’de dahil olmak üzere Türkiye’nin birçok kentinde asgari ücret ile kira neredeyse aynı fiyat. Bu seviyedeki yoksullukta herkes hayatını borçlarla idame ettirmeye çalışıyor. Bu durumdan en çok etkilenenler ise çocuklar; bu etki anne karnında başlıyor. Maalesef iktidarın yoksulluk politikası yok, aksine kemer sıkan politikalarıyla bu yoksulluğu artıran bir yaklaşımı var” dedi.

    ÇYDD Eskişehir Şube Başkanı Sevgi Akmen, yoksulluğun artık sadece ekonomik bir kavram olmaktan çıktığını ve birçok mağduriyeti beraberinde getirdiğini belirterek, “Artık yoksulluğu tanımlamakta zorluk çekiyoruz. Kentte 3 tane kamu üniversitesi olmasına rağmen her yıl binin üzerinde burs başvurusu alıyoruz. Başvurularda anne ve baba gelir belgesi istiyoruz ve bu başvuruların yüzde 50’den fazlasında ailelerin hiçbir geliri olmadığını görüyoruz. Bugün 12 bin 500 TL’lik emekli maaşı ya da asgari ücret, başvuran öğrenciler arasında çok yüksek bir gelir seviyesi olarak kalıyor. Öyle hikayelere tanık oluyoruz ki, beni en çok etkileyenlerden biri, yazın inşaatlarda çalışan bir mühendislik fakültesi öğrencisinin bursumuzla ailesine para göndererek kapanan elektriklerini açtırmasıydı” değerlendirmesinde bulundu.