Türkiye’de Asgari Ücret ve Enflasyon Durumu
Türkiye’de yıllık enflasyon oranı %47 olarak belirlenirken, asgari ücrette %30’luk bir artış gerçekleştirilmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu artışla çalışanların enflasyona ezdirmediklerini vurgulamıştır. Resmi verilere göre, %30’a en yakın enflasyona sahip olan ülke Angola’dır. Türkiye’de yapılan asgari ücret artışı ile net asgari ücret 22 bin 104 lira olmuştur. Ancak, bu artış, %47 olan resmi enflasyon oranının altında kalmış ve Merkez Bankası’nın tahminleri doğrultusunda asgari ücretin iki ay içinde tekrar açlık sınırının altına düşmesi beklenmektedir.
Kasım ayı itibarıyla açlık sınırları, Türk-İş’e göre 20 bin 562 lira, DİSK Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi’ne (BİSAM) göre ise 20 bin 967 lira olarak belirlenmiştir. Yeni asgari ücretle birlikte, devletin her bir asgari ücretli için işverenlere verdiği destek de %43 oranında artırılarak 700 liradan 1000 liraya çıkarılmıştır.
Ek Zam Beklentisinin Boş Çıkması
Asgari ücret tespit komisyonunda, işçi tarafını temsil eden tek sendika olan Türk-İş, asgari ücretin 29 bin 583 TL olmasını talep etmiştir. Türk-İş son toplantıya katılmamış; ancak bir eylem kararı da almamıştır. Açıklanan asgari ücretle ilgili eylem planı için olağanüstü toplanan ana muhalefet partisi CHP, cumartesi günü saat 13.00’te Ankara Tandoğan Meydanı’nda bir miting gerçekleştirme kararı almıştır.
Açıklanan yeni asgari ücret, DİSK, KESK gibi sendikaların ve muhalefet partilerinin tepkisini çekmiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin Meclis grup toplantısında ek zam açıklayacağı beklentisi oluşmuştur. Ancak Erdoğan, burada yaptığı konuşmada “Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık” ifadelerini kullanmıştır.
Enflasyon Oranı ve Ekonomik Durum
Erdoğan’ın sözleri, Türkiye’de enflasyonun ne kadar olduğu sorusunu gündeme getirmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, kasım itibarıyla yıllık enflasyon %47,09; kira zamlarını belirleyen 12 aylık enflasyon ortalaması ise %60,45 seviyesindedir. Sene sonu için enflasyon beklentisi ise %45 civarında gerçekleşmesi öngörülmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “enflasyona ezdirmedik” söylemi, Türkiye ekonomisinde izlenen politikalarla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirmiştir. İktisatçılar, Erdoğan ve ekonomi yönetiminin son dönemde “beklenen enflasyon üzerinden ücretleri belirleme” stratejisini devreye soktuğunu belirtmektedir. Bu bağlamda yeni bir önerme de gündeme gelmiştir: “Asgari ücret sebep, enflasyon sonuç.” Ancak iktisatçılar, her iki önerme için de geçerliliği olmadığını vurgulamaktadır.
Dünya Genelinde Enflasyon Sıralaması
Türkiye, %47’lik enflasyon oranıyla Arjantin (%166), Suriye (%120), Güney Sudan (%107), Filistin (%89) ve Zimbabve’den (%57) sonra dünyada en yüksek enflasyona sahip altıncı ülke konumundadır. Açıklanan asgari ücret zam oranına en yakın enflasyon oranı ise Angola’ya (%28,41) aittir. Angola’nın ardından %25,5 ile Mısır, %25,3 ile Haiti ve %24,9 ile Burundi gelmektedir.
Asgari Ücretin Satın Alma Gücü ve Ekonomik Yansımaları
DW Türkçe’ye konuşan iktisatçı Prof. Dr. Oğuz Oyan, Ocak 2023’te 17 bin lira olan asgari ücretin, o dönemdeki satın alma gücüne tekrar kavuşması için %61 civarındaki 12 aylık ortalama enflasyona göre 27 bin 356 lira olması gerektiğini belirtmektedir. Oyan, “Şimdi bize diyorlar ki enflasyona ezdirmedik. Resmen dalga geçiyorlar. İnsanların aklıyla alay ediyorlar” ifadelerini kullanmaktadır.
Ekonomik Politika ve Gelir Dağılımı
İktidarın “faiz sebep, enflasyon sonuç” önermesi üzerinden uygulanan politikaların bedelini geniş halk kitlelerinin ödemeye devam ettiğini ifade eden Oyan, “Bu yeni program da ücretler sebep, enflasyon sonuç diyor. Ancak ücretler hiçbir zaman enflasyonun önüne geçmiyor” şeklinde konuşmaktadır.
Asgari Ücretteki Artışın Nedenleri
Asgari ücrete enflasyonun altında yapılan artış, Türkiye tarihinde ilk kez gece saatlerinde açıklanan bir kararla duyurulmuştur. Komisyonda ücret müzakere edilmeden karar hükümet tarafından açıklanmıştır. Oyan, Suriye olayının Türkiye’ye yansımasının, asgari ücretin düşük tutulmasıyla doğrudan bağlantılı olduğunu dile getirmektedir. Erdoğan’ın “Suriye Fatih’i” güzellemesi ile emekçilerin gönlünü kazanma çabası içinde olduğunu düşünen Oyan, bu rüzgârı arkasına alarak yapılan artışın bir strateji olarak değerlendirildiğini belirtmektedir.
Ekonomik Politikanın Geleceği ve Örgütlenme
Çalışma ekonomisi uzmanı Dr. Özgür Müftüoğlu, asgari ücrete yapılacak bir artışın seçim yatırımı olarak kullanılabileceğini ifade etmektedir. Müftüoğlu, “Türkiye’deki enflasyon talep enflasyonu değil” diyerek mevcut ekonomik politikaların yanlış teşhisler üzerine inşa edildiğini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Merkez Direktörü Prof. Dr. Hakkı Hakan Yılmaz, %30’luk asgari ücret artışının yetersiz olduğunu ve sosyal koruma programlarına daha fazla ödenek ayrılması gerektiğini belirtmektedir. Yılmaz, 2025 yılı merkezi yönetim bütçesinin acil olarak revize edilmesi gerektiğinin altını çizmektedir.