Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme Raporu kamuoyuyla paylaşıldı

    İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) tarafından Takip ve

    İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) tarafından Takip ve İzleme Projesi (TAKİP) kapsamında hazırlanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM) İzleme Raporu, İLKE Vakfı’nda düzenlenen toplantıyla kamuoyuna tanıtıldı.

    Rapor, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında ilk kez uygulamaya konan öğretim programlarının sahadaki uygulanma sürecini öğretmen tecrübelerine dayalı olarak değerlendirmeyi, bu programların öğretmenler tarafından nasıl anlaşılıp uygulandığını ortaya koymayı ve politika yapıcılara sahadan gelen bulgular üzerinden geri bildirim sağlamayı hedefliyor. Bu çerçevede programların güçlü yönleri, karşılaşılan zorluklar ve geliştirilmesi gereken alanlar ele alınıyor.

    Araştırma, Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün yürütücülüğünde; yine aynı üniversiteden Doç. Dr. Hasan Özgür Kapıcı, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sedat Karagül ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Şahal’ın da aralarında bulunduğu proje ekibi tarafından İLKE Vakfı iş birliğiyle gerçekleştirildi.

    Eğitimde değer odaklı yeni yaklaşım

    Rapor, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2024 yılından itibaren uygulamaya konulan TYMM’nin yalnızca bilgi aktarımına değil; bireyin zihinsel, sosyal, duygusal ve manevi gelişimine odaklanarak “yetkin ve erdemli insan” yetiştirmeyi hedeflediğini vurguluyor. Modelin merkezinde yer alan Erdem-Değer-Eylem çerçevesi, modern eğitim anlayışıyla medeniyet köklerini buluşturuyor.

    Bulgular;

    Öğretmenlerin TYMM’ye yönelik tutumları, olumlu beklentiler ile hazırlık eksikliği ve belirsizlik kaynaklı kaygılar arasında iki kutuplu bir görünüm sergiliyor.

    Öğrenci merkezli, etkinlik temelli ve yaparak-yaşayarak öğrenmeye dayalı yaklaşım sınıf içi motivasyonu artırıyor.

    Program dokümanlarının yoğun akademik dil ve terminoloji içermesi, anlaşılabilirliği ve uygulama motivasyonunu sınırlıyor.

    Hizmet-içi eğitimlerin kısa ve teorik kalması, öğretmenlerin kendilerini uygulamada rehbersiz hissetmesine yol açıyor.

    Okulların fiziki ve teknolojik altyapı eksiklikleri, kalabalık sınıflar ve materyal yetersizliği etkinlik temelli uygulamaları zorlaştırıyor.

    Ölçme-değerlendirmede süreç odaklı yaklaşım olumlu karşılanmakla birlikte, merkezi sınav sistemiyle uyumsuzluk ve ölçüt belirsizliği sorunları öne çıkıyor.

    Öğretmenler arasında yeni yaklaşımı benimseyenler ile eski alışkanlıklara dönenler arasında belirgin bir ayrışma gözleniyor.

    Branş bazında;

    Türkçe dersinde akademik dilin yoğunluğu,

    Matematikte soyut kavramlara hazırlık eksikliği,

    Fen Bilimlerinde laboratuvar yetersizliği uygulama kalitesini düşürüyor.

    Öneriler:

    Öğretmenler için modüler ve kademeli bir “TYMM Uygulayıcı Programı” geliştirilmeli; saha odaklı koçluk ve örnek uygulamalarla desteklenmelidir.

    Okul yöneticilerine yönelik, zaman, sınıf mevcudu ve kaynak planlamasına odaklanan oryantasyon programları hazırlanmalıdır.

    Branşlara özgü öğretmen kılavuzları, etkinlik senaryoları ve materyal setleri üretilmelidir.

    Ölçme-değerlendirme için hibrit modeller geliştirilerek açık uçlu ve çoktan seçmeli araçlar bir arada kullanılmalıdır.

    EBA güçlendirilerek etkinlik kütüphanesi, ders planı şablonları ve çevrimdışı erişim seçenekleri yaygınlaştırılmalıdır.

    Program öncesinde küçük ölçekli pilot uygulamalar yapılmalı, elde edilen bulgularla içerik ve süre planlaması yeniden düzenlenmelidir.

    1.sınıftan başlayarak kademeli geçiş esas alınmalı; farklı kademelerde eşzamanlı geçişten kaçınılmalıdır.

    Veli katılımı artırılmalı; bilgilendirme setleri, seminerler ve atölyeler yoluyla süreç desteklenmelidir.

    İl/ilçe düzeyinde öğretmen iş birliği platformları oluşturulmalı ve öğretmen görüşleri karar süreçlerine yansıtılmalıdır.

    Ders kitapları ve kılavuz materyaller uygulama başlamadan önce yayımlanmalı, öğretmenlere inceleme için yeterli süre tanınmalıdır.

    Hibya Haber Ajansı