Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği’nden Suriye Ziyareti
Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği’nin Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu, Suriye’ye bir heyetle gerçekleştirdikleri ziyareti değerlendirdi. Tatlıoğlu, “Bölgede Türklere duyulan sevgi ve özlemi bizzat yaşayarak gözlemledik. Özellikle Halep’teki tarihi konakta binlerce kişi tarafından büyük bir coşkuyla karşılandık ve burada ilgi odağı olduk” dedi.
Tatlıoğlu, Suriye’deki olayların Mart 2011’de başladığını ve bu süreçte toplumun demokratikleşme taleplerine Suriye rejiminin gayri hukuki ve insanlık dışı yöntemlerle cevap verdiğini hatırlattı. Bu durumun, küresel güçlerin bölgeye müdahil olmasıyla birlikte büyük ölçekli bir savaşa dönüşmesine neden olduğunu vurguladı. Vekalet savaşları ve bazı ülkelerin doğrudan askeri müdahaleleri sonucunda bir milyona yakın insanın hayatını kaybettiğini belirten Tatlıoğlu, tarihin en büyük insanlık göçlerinden birinin yaşandığını ifade etti.
“Sınır hukukumuz ve tarihi bağlarımız nedeniyle, Suriye’deki iç savaşın etkileriyle Türkiye de karşı karşıya kalmıştır,” diyen Tatlıoğlu, Türkiye’nin bu savaşın yarattığı sınır güvenliği ve terör sorununa karşı uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanarak yerinde tedbirler aldığını aktardı.
Türkiye’nin Suriye’ye Yönelik Tutumu
Tatlıoğlu, Türkiye’nin demokratik bir geçiş süreci oluşturulması amacıyla ortaya koyduğu tavrı sonuna kadar sürdürdüğünü ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunduğunu ifade etti. “Cumhurbaşkanımız, demokratik geçiş, genel af, sığınmacıların güvenli bir şekilde ülkelerine dönmesi ve iş birliği kanallarının açılması amacıyla girişimlerde bulundu. Ancak zalim Esed, hiçbir öneriyi kabul etmemiştir. Son olarak, Astana anlaşması çerçevesinde belirlenen İdlib güvenli bölgesinin sistematik saldırılara maruz kalmasının ardından, Türkiye destekli yapılar etkili operasyonlar başlatarak işgal altındaki topraklarını kurtarmayı başarmış ve tarihi bir zafer kazanmışlardır” diye konuştu.
Tatlıoğlu, Türkiye’nin Suriye’nin işgalden kurtuluşuna verdiği desteği ve siyasi geçiş sürecindeki katkılarını artırdığını belirterek, “Ülkemiz, diplomatik destek yanında, devletin teknik kapasitesinin oluşumu konusunda da katkı sağlamaktadır. ‘Suriyeli sığınmacıların geriye göçü’ süreci, İçişleri Bakanlığı’nın ilgili birimleri aracılığıyla titizlikle yönetilmektedir. Sınır kapılarında kapasitenin artırılmasıyla birlikte Suriye toplumu, ülkelerine sahip çıkmaları için davet edilmektedir” dedi.
STK İş Birlikleri ve Geri Dönüş Süreci
Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı, bu süreçte sivil toplum kuruluşları ile iş birliği ve ortak çalışmalar yapmayı masaya yatırdı. Tatlıoğlu, “Bu doğrultuda, Suriye’nin geleceği ve kapasitesinin inşası için Türkiye, devlet ve sivil toplum iş birliğiyle önemli destekler vermeye hazır olduğunu ortaya koydu” şeklinde konuştu.
Tatlıoğlu, Suriye’ye yaptıkları ziyareti ve Türkmen toplumunu yakından takip ettiklerini belirterek, “Azez’den Halep’e, Şam’dan Lazkiye’ye kadar geniş bir alanda görüşmeler ve incelemeler yaptık. Her yerde büyük bir coşkuyla karşılandık. Suriye’de Türklere duyulan sevgi ve özlemi bizzat gözlemledik” dedi.
Saha Çalışmaları ve Gözlemler
9 gün süren saha çalışmaları neticesinde, rejimin Suriye’de yarattığı despotik etkileri, iç savaşın yol açtığı yıkım ve sosyal etkileri yerinde gözlemlediklerini ifade eden Tatlıoğlu, “Suriye Türkmen toplumu ile önemli görüşmeler yaptık. Türkiye ile olan yakın ilişkileri ve bu bağların güçlendirilmesinin gerekliliğini vurguladık” dedi.
Tatlıoğlu, Suriye Türkmenlerinin Suriye’nin geleceğinde etkili bir rol alması gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin bölgesel varlığından rahatsızlık duyan ve SDG’yi destekleyen uluslararası güçlerin Türkmen varlığına hayat hakkı tanımamak istemeleri açıkça görülmektedir. Türkmenlerin, Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği’nin temel varoluş amacını oluşturduğunu unutmamalıyız” dedi.
Gelecek İçin Öneriler
- Şehirlerin alt ve üst yapısının yeniden inşasında Suriye halkının gayreti şarttır.
- Türkiye ve Suriye, halkın geriye göç konusundaki bilinç ve farkındalığını artırmalı.
- Kırsalda yaşayan bireylerin cesaretlendirilmesi, daha pratik bir çözüm sunmaktadır.
- Türkiye’nin Suriye’deki Türkmen varlığının siyasi ve sosyal olarak desteklenmesi büyük önem taşımaktadır.
- Türk kültür merkezlerinin yaygınlaştırılması, Türkçe eğitiminin desteklenmesi gereklidir.
Tatlıoğlu, “Suriye Türkmenleri, Sünni ve Türk kimliğini taşımalarının bedelini ödemiştir. Yeni yönetim içinde yer alarak Türkiye’nin Suriye’deki uzun vadeli varlığının garantisi olmalıdır” dedi.