Nöbetçi Eczaneler
(ANKARA) – Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, önemli açıklamalarda bulundu.
Baş, “AKP’nin amacı zenginlere, patronlara ve para babalarına hizmet etmektir. Bu tamamen bozuk bir düzen” diyerek Yunus Emre Vakfı’nın yolsuzluklarına dikkat çekti. “Yunus Emre adını verdikleri bir enstitü, sonunda ittifakın bir tarafının genel başkan yardımcısının oğlu ve diğer tarafın bakanının eşi yolsuzlukları nedeniyle istifa etmek zorunda kalıyor. Ancak bu kişiler hakkında herhangi bir hukuki yaptırım uygulanmıyor. Çukurun bile bir seviyesi var; ben hayatımda bu kadar alçakça bir durumla karşılaşmadım” ifadelerini kullandı.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AK Parti’nin bugün yapılan grup toplantısını eleştiren Baş, “Biraz önce Adalet ve Kalkınma Partisi’nin grup toplantısını izledik. Memleketin dört bir yanında yurttaşlar zor durumda iken, ‘Alemin keyfi yerinde, yine maşallah’ şarkısını duydum. Gerçekten eğleniyorlar, mutlular ama Türkiye’nin gerçeği bu değil” dedi.
Türkiye’de milyonlarca vatandaşın sefalet içinde yaşadığını vurgulayan Baş’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
- “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, bir televizyon programında ‘asgari ücreti bir yıl süre ile belirledik, işverenlerimizden, ihracatçılarımızdan çok büyük tebrikler aldık’ dedi. Patronların övgüsüne mazhar olmakla övünen bir Bakan var. Üstüne bir açıklama daha yapmış, bu sefer ‘Emeklilerin maaşlarını ödeyebilme telaşı yaşıyoruz’ diyor.”
- “Varlarını, yoklarını bu patronların cebine daha fazla para girmesi için harcayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Saray rejimine soruyorum, bir gün olsun bir tek işçi sizi tebrik etti mi? Bu işçilerin nasıl yaşadığını hiç düşündünüz mü?”
- “Bir tarafta işçinin canı pahasına çalışırken hayatını kaybettiği bir tablo var, öbür tarafta ise Bakan Bey ‘biz bir emekli maaşı vereceğiz, onu nasıl vereceğimizi düşünüyoruz’ diyor. Bu açıklama cehaletin ve hesap kitap bilmezliğin bir göstergesi.”
- “İkinci hakaret; TBMM’ye kanun teklifi gelmeden sen kimsin, hangi hakla rakamı belirliyorsun? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na sesleniyorum: 45 müteahhide o paraları nasıl ödüyorsunuz? 45 müteahhide ödediğin parayla Türkiye’deki tüm emeklilerin rahatça maaşını ödeyebileceğini bilmiyor musun?”
- “AKP’nin işi bu zengine, patrona, para babalarına hizmet etmek. İşçileri, yoksulları uyutmak ve bu sömürü düzeninin işçileri eze eze yürümesine yol açmak. Bu gerçekten bozuk bir düzen.”
İnsanlar üzerinde baskı kurmak ve korkutmak için iktidarlarını sürdürmeye odaklanmışlar
Baş, “Yunus Emre adını verdikleri bir enstitü, sonunda ittifakın birinin genel başkan yardımcısının oğlu ile, diğer tarafın bakanının eşi yolsuzlukları nedeniyle istifa etmek durumunda kalıyor. Bu iktidar, tarihe vergi vermeyenlere vergi teklifi hazırlatan iktidar olarak geçecek. Çukurun bile bir seviyesi var; ben hayatımda bu kadar alçak bir şey görmedim” dedi.
İşsizlik Sigortası Fonu hakkında da konuşan Baş, “İnsanlar çalışırken kumbaraya para atarlar. 2024 rakamları geldi, işsizlik sigortasından işçilere işsiz kaldıklarında 45 milyar lira ödenmiş. Ancak patronlara teşvik ve destek ödemeleri 71 milyar lira. İşçiye verdiği paranın iki katını işsizlik fonundan alıp patronlara veren bir yüzsüzlükle karşı karşıyayız” diye belirtti.
Baş, iktidarın Beşiktaş Belediyesi’ne yönelik operasyonlarını da eleştirerek, “Bir belediye başkanı hakkında suç isnadı varsa, kovuşturma varsa ifadeye çağrılmalıdır. Ama yok, sabahın köründe evini basacaksınız, korku salacaksınız ve kendi yandaş medyanıza haber vereceksiniz” dedi.
Barış tartışmalarında dikkatli olunması gerektiğini vurguladı
Baş, “Mersin Akdeniz’de olduğu gibi kaybettiğiniz belediyelere kayyum atayacaksınız. Barış tartışmaları yaptığımız bir süreçte bari barışın adını kirletmeyin. Yıllardır barolarla uğraşıyorlar. İstanbul Barosu’na haksız ve hukuksuz bir soruşturma başlatılmış durumda. İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu hocamız başta olmak üzere, tüm yönetim kurulu üyesi avukatlarla dayanışma içinde olduğumuzu belirtmek isterim” dedi.
Baş, “Ülke nüfusunun yarısından fazlasının açlık sınırındaki ücretlere mahkum olduğu bir ülke gerçeğiyle karşı karşıyayız. Ne yapacaklar? Baskı, şiddet, zor… Ellerindeki bütün enstrümanlar devreye girecek ve bunların hepsiyle insanları susturmaya, korkutmaya ve sindirmeye çalışacaklar. Ancak biz, sokaktaki milyonlarca yurttaşımız gibi her gün bu durumu en ağır biçimde hissediyoruz. Ama açıkça ifade edeyim, hiç umutsuzluğa kapılmıyoruz” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘Kırmızı Kart’ çağrısına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Baş, “Ana muhalefet partisinin ‘kırmızı kart’ çağrısına dair bir şeyler söylemek istiyorum. Eğer tartışılan seçimse, hemen seçim. Derhal Tayyip Erdoğan istifa etmeli ve Türkiye seçime gitmelidir. Ancak iş kırmızı kart tartışmasına geldiğinde, ortada kuralları, tarafları belli, adil bir müsabaka varmış gibi davranmayı kendi adımıza doğru bulmuyoruz. Böylece her tür hileye ve sahtekarlığa başvuran, kaybettiği anda oyunun kurallarını değiştiren bir iktidar karşısında hakem rolü oynamayı kendimize doğru bulmuyoruz” diyerek, muhalefetin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı.