TBMM Genel Kurulu’nda ‘Deprem Bölgesi’ Tartışmaları
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, ‘Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi’ni görüşmek amacıyla Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplandı. Genel Kurulda söz alan CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş, Süper Lig’de gündem olan hakem tartışmalarına değindi. Bektaş, “Konyaspor’un hakem hatalarıyla yaşadığı haksızlıklar her geçen hafta artıyor. İki farklı maçta verilmeyen iki penaltı yetmezmiş gibi son maçta da şaibeli bir ofsayt kararıyla Konyaspor’un golü iptal edilmiştir. Yarı otomatik VAR sisteminin çökmesi ve yanlış çizilen ofsayt çizgisiyle Konyaspor’un nizami golünün iptal edilmesi, futbol tarihine bir skandal olarak geçecektir. Bu olaylar, Türkiye’deki adaletsizliğin futbol sahalarına da sıçradığının açık bir göstergesidir. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Merkez Hakem Kurulu’nu (MHK) bu adaletsizlikler karşısında hiçbir şey yapmadıkları için istifaya davet ediyorum” dedi.
Deprem Bölgesindeki Sorunlar Üzerine Tartışmalar
Siyasi parti gruplarının TBMM Başkanlığına sunduğu, ‘6 Şubat depreminin yarattığı sorunlar ve mağduriyetlerin araştırılması’ başlıklı araştırma önergesinin görüşüldüğü bölümde milletvekilleri arasında sıcak tartışmalar yaşandı. Önergenin gerekçesini açıklamak üzere söz alan DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, “Bir taraftan 46 bin kişiye konut dağıtıldığı söyleniyor, ancak Nasrettin Hoca’nın, ‘Kedi buradaysa ciğer nerede?’ dediği gibi, 230 binle başlayan konteynerde yaşayan insan sayısı şu anda halen 218 bin. Ne yapıyorsunuz? Bir an önce kura çekiyorsunuz, ‘Anahtar aldım’ diye imza atıyorsunuz, böylece kira yardımı vermekten kurtulmanın peşindesiniz. İnanın, tefeciler sizden daha insaflı; tefeci bile iflas etmiş bir adama biraz soluklandırır, hayat hakkı tanır, öyle imza attırır. Bugün deprem bölgesinde konut sahibi vatandaşlarımıza, ne kadar ödeyeceği bilinmeyen bir bedelle boş senet imzalatılıyor. ‘İmza at, ‘Evi teslim aldım’ de’ diyorlar. Hem geleceğini ipotek altına alıyorsunuz hem de ne kadar ödeyeceğinizi bilmiyorsunuz. Depremzedeler kan ağlıyor, zorla, ‘Al, almazsan hakkın yanar’ diye tehdit ediliyor. Bakın, bu kadar süre geçti, halen bir TOKİ konut politikamız yok” şeklinde konuştu.
Barınma Sorunu Hala Çözülmedi
CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu ise deprem bölgesindeki sorunların hâlâ devam ettiğini belirterek, “Depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen hala barınma sorunu çözülmemiş ve yüz binlerce insanımız konteynerlerde yaşamaya mahkum edilmiştir. Deprem bölgelerinde hâlâ elektrik kesintileri devam etmektedir. Bilindiği gibi, günümüz koşullarında elektriksiz hiçbir şey yapılamamaktadır. Eğitim, sağlık, iletişim, aydınlanma, ısınma yani günlük yaşamın idamesi elektrikle yapılmaktadır. Bu nedenle elektrik kesildiğinde günlük yaşam da sekteye uğramaktadır. Depremin yarattığı mücbir sebepten dolayı birçok vatandaşımızın yaptığı elektrik bağlantısı, depremden 6 ay sonra kaçak muamelesi görmüş ve onlara binlerce liralık cezalar kesilmiştir. Bu sorunun ivedilikle giderilmesi gerekmektedir. Bize göre enerji dağıtım işi derhal kamulaştırılmalıdır. Mücbir sebep süresinin en az üç yıl süreyle mutlaka uzatılması hayati derecede önemlidir. Bu, kayıtsız kalınacak bir sorun değildir. Aksi halde yaşamaya bin bir zorlukla tutunmaya çalışan depremzedeyi açlığa ve yokluğa mahkum edersiniz” dedi.
AK Parti’nin Zor Süreçteki Mücadelesi
Önerge üzerine AK Parti grubu adına söz alan Kahramanmaraş Milletvekili Tuba Köksal, “Şehirlerdeki unvanlardan rahatsız olmak milli mücadeleden rahatsız olmaktır. Halihazırda sınırlarımızdaki mücadelemiz de tam da bunlarla ilgilidir. Maalesef, görüneni dahi yok sayarak siyaset yapmayı muhalefet zanneden bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu zorlu süreçte mücadelemiz sadece, ‘Asrın felaketi’ olarak nitelendirilen bir yıkımın sonuçlarıyla olmadı. Bir taraftan şehirlerimizi ihya ve inşa ederken, vatandaşlarımızın her türlü sorunlarıyla ilgilenirken, diğer taraftan da deprem bölgesinde yapılan yüz binlerce konutu yok sayarak, 3 binden fazla şantiyeyi ve 185 binden fazla çalışanı görmezden gelerek yalan ve yanlışı kendilerine kılavuz edinmiş çarpık bir zihniyetle de mücadelemiz oldu. Çok şükür, devletin imkanlarını vatandaşlarının hizmetine sunan bir iktidarımız ve liderimiz var. Son 2 senede sadece deprem bölgesinde 2 trilyon 600 milyar lirayı aşan yatırımları gerçekleştirdik. 2025 bütçemizin 584 milyar liralık kısmını deprem bölgemiz için tahsis ettik” değerlendirmesinde bulundu.
CHP’nin Tepkileri ve İddiaları
AK Parti’li Köksal’ın sözleri Genel Kurul’da tartışmalara neden olurken, muhalefet sıralarından tepkiler yükseldi. Ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, “Şimdi, beni en çok üzen şey Sayın Başkanım, deprem bölgesindeki illerimizden bir milletvekilinin bu sözleri söylemesi. Deprem konusu, deprem bölgesindeki sorunlar tam da siyasetin meselesidir, bu parlamentonun meselesidir. Bu kadar güzel işler yaptılar da Hatay’da, Malatya’da gelen bakanlar neden protesto edildi?” derken, AK Parti Amasya Milletvekili Hasan Çilez, ‘Provokasyon var’ dedi. Başarır bunun üzerine, “Provokasyon yok, ihmal var. Bir sefer deprem, provokasyon yok, ihmal var. Provokasyon yok. ‘Provokasyon’ dediğin şey hakarettir o insanlara. Siz yoksunuz, Hatay’da sokağa çıkamıyorsunuz. Bugün, vadettiğiniz konutların üçte birini yapmışsınız. Çocuklar konteynerlerde eğitim görüyor. Bugün depremzedeler, on binlerce yurttaşımız çadırda, konteynerde kalıyor, evlerini teslim etmemişsiniz. İnsanlar size hakkını helal etmiyor, size verdiği oyu, hakkını helal etmiyor, bakın, bir kez daha söylüyorum. Burada siyaset yapıyormuşum, asıl siyaseti siz yapıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
İktidarın Eleştirileri
DEM Parti Kars Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, deprem bölgesinde hayatını kaybeden vatandaş sayısı ile ilgili rakamları Genel Kurul’da aktararak, “Bolu’da yangın çıkar, ‘Bunu konuşmayalım, bu siyaset üstü.’ Depremde ihmalde insanlar yaşamını yitirir, hemen seferberlik ilan edilmez, asker kışladan çıkarılmaz, AFAD yardıma gitmez, yardıma gidenlerin önü kesilir, depodaki malzemeler dağıtılmaz, seçim zamanı dağıtılır, ‘Efendim, bunu konuşmayalım, siyaset üstü.’ 650 bin konut verilmemiş, hala insan konteynerlerde doğru dürüst yaşam koşulu olmayan yerlerde. İliç’te göz göre göre maden faciası yaşanır, ‘Efendim, bu siyaset üstü.’ Deprem olur, aynı, sel olur, aynı, yangın olur, aynı. Ne zaman konuşacak? Bu siyaset, halkın yaşamını korumak için, bu ülkede yaşanan sorunları dile getirmek için acaba ne zaman konuşacak? Tam aksine, bütün bu meseleler siyasetin asli konusudur. Neden? Çünkü siyaset kimin gözetilip kimin gözetilmeyeceğini belirler. Bugün AKP iktidarı sermayeyi koruyor, bugün AKP iktidarı yandaşı koruyor” dedi.
AK Parti’nin Savunması ve Yanıtlar
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’in açıklamalarına yanıt vermek için söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, usule yönelik itirazını dile getirerek, “Bakın, depremden hemen sonra, bu deprem, Türkiye’nin değil, dünya tarihinin en büyük depremlerinden bir tanesi. Japon heyeti Hatay’ı ziyarete geldiğinde ‘Bu yıkım ancak dört yılda kalkabilir’ demişti. Tam 11 ay içerisinde her yer şantiye haline geldi. Halihazırda 201 bin 580 konut insanlara teslim edildi, ocak ayına kadar da 252 bin konut ve iş yeri daha tamamlanmış olacak. Şimdi, bu olan bitenlere baktığımızda, Hatay’ı biz nasıl kazandık, kim kazandı Hatay’ı, bana bir söyler misiniz? Hatay seçimlerini kim kazandı değerli arkadaşlarım, AK Parti kazanmadı mı? Velhasılıkelam dönüp baktığımızda, biz bütün o bölgede tüm kurumlarımızla beraber insanlarımızın yarasını sarmak için canla başla çalışıyoruz. Evet, haklısınız, bu meseleyle ilgili söylenecek her söz oradaki insanların faydasına, hayrına olmalıdır. Buradan yaptığınız bu eleştiri görünümlü hakikat dışı beyanların hiç kimseye faydası yok. Olan bitenler, en iyi, bölgede yaşayan insanlar tarafından zaten takdir ediliyor” şeklinde konuştu.
Sonuç ve Genel Değerlendirme
AK Parti’li Zengin’in sözlerinin ardından CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır yerinden söz alarak, “Bakın, gerçekten CHP Grubu derdini anlatamıyor mu? Şu gruba bakın; 2 yıldır Adıyaman’da, Kahramanmaraş’ta, Gaziantep’te, Malatya’da, Osmaniye’de, Hatay’da sabahladı. Hatay’a en uzak yerde görev yapan milletvekilimiz bile durumu sizden iyi bilir. Hiç bağırmayın. Burada biz milletvekiliyiz, konuşmayın, laf atmayın. İş üretin, iş, iş üretin, konuşmayın. Sözünüzde durun. Bu ülkede kur korumalı mevduata 1 trilyon 950 milyar para verdiniz. Onunla deprem bölgesindeki tüm konutları yapacağımız gibi Türkiye’de deprem sorununu çözmüştük. Ama siz bu ülkenin parasını bir avuç zengine verdiniz? Söz şereftir, söz namustur. ‘2 yılda yapacağım’ dediniz, yapamadınız. Yüzde 30’unu yaptınız. Ne laf atıyorsun bana? Bakanlara gelecek olursak, ben o bakanların yerinde olsam sokağa çıkamam. Yuhalandılar, halk onların yüzüne tükürdü. Hak ettiler mi? Bin kez hak ettiler. Helal olsun Hatay’a, Gaziantep’e, Malatya’ya. Bin kat hak ettiler. O Murat Kurum’un yerinde olsam sokağa çıkamam, bak, sokağa çıkamam. Terbiyesiz adam, gelmiş orada, ‘Sözümüzde durduk.’ Neyin sözünde durdunuz ya, neyin durdunuz?” diye konuştu.
Birleşimin Kapanması
Siyasi parti temsilcilerinin öneri hakkındaki değerlendirmelerinin ardından Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, önergeyi oylamaya sunmadan önce DEM Parti’nin yoklama talebi üzerine toplantı yeter sayısı aradı. Başkanvekili Karaca, toplantı yeter sayısının bulunmadığını belirtti ve birleşime 10 dakika ara verdi. Genel Kurul, aranın ardından yeniden toplandı. Başkanvekili Karaca, toplantı yeter sayısının bir kez daha bulunmaması üzerine birleşimi yarın yeniden toplanmak üzere kapattı.