Özgür Özel’in Açıklamaları Üzerine Değerlendirmeler
Özgür Özel, yaptığı açıklamanın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yargı mensuplarının tehdit edilemeyeceğine yönelik ifadeleri hakkında yorumlarda bulundu. Özel, “Cumhurbaşkanı’nın dün gerçekleştirdiği konuşmayı hep birlikte bir tebessümle izledik. Bugün, yargıyı kimin talimatlandırdığı, yargı mensuplarının kimin hoşuna giden kararlar verdiğinde ödüllendirildiği ve istenmeyen kararlar aldıklarında nasıl cezalandırıldığını tüm milletimiz açıkça görüyor.” dedi.
Özel, hakimlerin ve savcıların anayasal teminatlara rağmen iktidardan gelen talimatları uygulamadıklarında nasıl görev yerlerinin değiştirildiğini bildiklerini ifade etti. “Örneğin, İstanbul’dan Samsun’a sürülen bir yargı mensubu için Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İstanbul’daki grup sözcüsü, ‘Onu oraya niye sürdük, anlatayım size’ diyerek durumu açık bir şekilde itiraf etmiştir. ‘O kararı veren kişiyi neden sürdük, anlatayım bak size’ diyerek sürebildiklerini söylüyor.” şeklinde konuştu.
Özel, coğrafi ve anayasal teminatların var olduğunu hatırlatarak, “Akın Gürlek, dünyanın en mobilize hakimiydi. Hareketliliği en yüksek olan hakimlerden biriydi. Ben ona boşuna ‘seyyar giyotin’ demedim. Yapılan bu uygulama, yargı tacizidir, başka bir şey değildir. Bu muhalefete yönelik bir yargı tacizidir.” ifadelerini kullandı.
Özel, Erdoğan’ın “Kimse tehdit edemez.” söylemine karşı çıkarak, “Kimsenin kimseyi tehdit ettiği yok. Hele hele aileleri karıştıran kimse yok. Biz, bize yapılanları, ailelerimize yapılanları sizin ailelerinize yapmayacağız. ‘Sizin evlatlarınızın dahi bu muameleyle karşılaşmaması için bu düzen değişecek’ sözünde ne aile tehdidi var? O aileye bir tehdit diye gördüğü kendi bilinçaltındaki mesele, onu kendi iç hesaplaşmasıyla çözmesi gereken bir durumdur.” dedi.
Özel, “Biz kimseyi birinin ailesi üzerinden hedef almadık, tehdit etmedik ve etmeyiz. Aileye saygı, bizim kadar hiçbir siyasi partide yoktur. Çünkü biz, Türkiye’yi bir aile rejiminden kurtarıp demokrasiye kavuşturmuş bir partiyiz. Siyasetin aileler tarafından yapılmasını istemeyiz. Türkiye’yi demokrasiden bir aile rejimine dönüştüren varsa, o özeleştirisini kendisi yapmalıdır.” şeklinde sözlerini sonlandırdı.