Narin Ne Zaman Kayboldu?
Narin Güran, 21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır’da bulunan Tavşantepe köyünde, Kuran kursuna gitmek üzere evden çıktığında bir daha geri dönmedi. Ailesi, Narin’i bulmak için ilk başta kendi çabalarıyla aramaya koyuldu. Ancak, kaybolmasının ardından, Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştirdiği en kapsamlı arama çalışmalarından biri başlatıldı. Narin’in cinayetinde, ilk olarak amcası ve aynı zamanda Tavşantepe Muhtarı olan Salim Güran tutuklandı. Güran, “kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamalarıyla yargılandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 2 Eylül’de yeni adli yıl açılışı dolayısıyla Yargıtay’da düzenlenen resepsiyonda ve 3 Eylül’de konuk olduğu 24 TV’de Narin ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, “Adli Tıp’ın bazı tespitleri var. DNA analizleri gerçekleştirilmiştir. Annesi ve babasından kan örnekleri alındı. Amcasının aracındaki DNA’nın bu örneklerle uyuştuğu tespit edildi. Bu durum, kuvvetli bir şüpheyi ortaya koymaktadır.” şeklinde ifadelerde bulundu. Ayrıca, 24 TV’de, Narin’in amcasıyla ilgili tutuklama kararının alındığını ve bunun bir tedbir olduğunu belirtti.
Narin’in Cesedi Ne Zaman Bulundu?
21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın cesedi, 19 gün sonra, köy yakınlarındaki bir dere yatağında bir çuvalın içinde gömülmüş halde bulundu. Adli Tıp Kurumu raporuna göre, Narin kaybolduğu gün boğularak öldürülmüştü. Soruşturma sürecinde toplamda 24 kişi gözaltına alındı; bu kişilerin bir kısmı daha sonra serbest bırakıldı. Gözaltına alınan 24 kişi arasında yer alan bir kişi itirafçı oldu ve Narin cinayetinin detaylarını anlattı. İtirafçı Nevzat Bahtiyar, ilk ifadesinde, “Narin’in cesedini amcası bana verdi. 200 bin TL teklif etti. Çuvalı alıp dereye götürdüm. Dereye koymam 30 dakika sürdü. Narin’i gömdükten sonra kayıp ihbarı verip arama çalışmalarına katıldım. Salim Güran öldürmeseydi bana ‘ortadan kaldır’ demezdi.” şeklinde konuştu. Bu itiraflar sonrası Narin’in annesi Yüksel Güran ve abisi Enes Güran da tutuklandı. Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı ve 4 sanık hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, 23 Ekim’de Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Toplamda 12 tutuklu sanığın bulunduğu dava, 7 Kasım’da başladı.
İddianamede Ne Vardı?
Narin Güran cinayeti davasında savcılık, 4 sanık için müebbet hapis cezası talep etti. İddianamede, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan sanıklar Enes ve Yüksel Güran’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu’nun 82/1-d,e, 53/1 ve 63. maddeleri uyarınca, sanıklar Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-e, 53/1 ve 63. maddeleri uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi. Ayrıca, alınacak ceza miktarları göz önünde bulundurularak sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesi istendi.
Davada Hangi Deliller Vardı?
Narin Güran cinayeti davasında birçok önemli delil raporu dosyaya girdi. Kovuşturma sürecinde elde edilen tüm kamera görüntüleri, ifade tutanakları, adli tıp raporları, DNA raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları ve bilirkişi raporları, kriminal raporlar, Ulusal Kriminal Büro raporu gibi belgeler topluca değerlendirildi. Olay günü sanıkların Enes, Salim ve Yüksel Güran ile Nevzat Bahtiyar’ın, Arif Güran’ın evi ve çevresinde bulundukları, yapılan daraltılmış baz analizi ve bilirkişi raporlarıyla tespit edildi. Savcılık mütalaasında, arama çalışmalarının engellenmesiyle ilgili bazı tespitler yapıldı:
- Ailenin organize bir şekilde hareket ederek çocuk yaştaki tanıkların yanıltıcı beyan vermelerini sağladığı,
- Narin’in bulunmasını ve olayın aydınlatılmasını engellemeye çalıştıkları,
- Bazı aile üyelerinin jandarma personelini dinleyerek yapılacak işlemleri öğrenmeye çalıştıkları,
- Aile üyelerinin elektrik tellerinin birbirine çarpmasını sağlayarak yangın çıkardıkları,
- Bazı aile üyelerinin ayak numaraları itibarıyla uyumsuz olmasına rağmen buldukları veya tamamen kendi senaryoları olarak bulduklarını iddia ettikleri terliklerle kolluk personelini yanıltmaya çalıştıkları.
Savcılık ayrıca, aile üyelerinin “neredeyse tamamının” telefonlarındaki mesaj ve arama kayıtlarını sildiği tespitini yaparak, “Başından itibaren olaydan haberdar oldukları ve ortaya çıkmasını engellemeye yönelik olarak yoğun bir çaba içerisinde oldukları” sonucuna vardı.
Narin Cinayetinde DNA Raporunda Ne Vardı?
2 Aralık 2024 tarihli rapor, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’ne aittir. Raporda, Narin’in sol avuç içi, siyah şortu ve atletinden elde edilen kıl örnekleri üzerinde yapılan incelemelerde, bu örneklerin DNA’larının baba Arif Güran, tutuklu sanık anne Yüksel Güran, tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar ve tutuklu sanık abi Enes Güran ile karşılaştırıldığı belirtildi. Sonuç bölümünde, Narin’in sol avuç içindeki saç ve kıl örneklerinin kök içermediği, şorttaki kıl örneğinin de kök içermediği, atlet üzerindeki kahverengi kılların da kök içermediği ifade edildi. Daha sonra yapılan mitokondriyal DNA çalışması sonucunda, Yüksel Güran, Enes Güran ve Narin Güran ile aynı DNA dizilimine sahip olduğu sonucuna varıldı. Rapor, kıl örneklerinin babadan alınan örneklerle uyuşmadığını, çünkü mitokondriyal DNA’nın yalnızca anneden çocuğa aktarıldığını vurguladı. Narin’in cesedi üzerinde yapılan adli tıp incelemeleri, küçük kızın boğularak, boynuna ve göğsüne baskı yapılarak öldürüldüğünü ortaya koydu. Narin’in kısa süreli bir boğuşma sonrası yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. Avuç içindeki ve şortuna takılı kalan kılların, boğuşma ve direnme sırasında yaşandığını gösteriyor.
Kıllar Ne Zaman Farkedildi?
Narin’in cesedi dere kenarında bulunduğunda, ayrıntılı delil incelemesi yapılmıştı. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu, ceset üzerindeki inceleme sırasında çeşitli kıl parçaları buldu. Köklü olduğu belirtilen kıl örnekleri, “Sol avuç içinde bulunan saç ve kıl örnekleri, köksüz kıl olduğu tespit edilen örnekler: atlet üzerinden alınan kıl örneği, şort üzerinden alınan kıl örneği.” şeklinde sıralanmıştı. İlk yapılan incelemelerde, bu örneklerin kime veya kimlere ait olduğuna dair kesin bir sonuca ulaşılamadı; dolayısıyla daha ayrıntılı bir inceleme yapılması talep edildi.