Nöbetçi Eczaneler
Uluslararası müzik sahnesi, Gazze’deki duruma sessiz kalmıyor. “No Music For Genocide” (Soykırıma Müzik Yok) adıyla başlatılan yeni bir kültürel boykot kampanyası, aralarında Massive Attack, Primal Scream ve Fontaines D.C. gibi dünya çapında tanınan isimlerin de bulunduğu 400’den fazla müzisyen ve plak şirketini bir araya getirdi. Sanatçılar, müziklerinin İsrail’deki dijital platformlardan kaldırılmasını talep ediyor.
Müzik, Artık Bir Direniş Aracı
Bu kampanya, sadece bir protesto değil, aynı zamanda müziğin evrensel gücünü politik bir duruşa dönüştürme girişimi olarak öne çıkıyor. Müzisyenler, İsrail’in Gazze’deki askeri eylemlerine karşı net bir tavır sergileyerek, müziğin “apartheid” ve “etnik temizlik” olarak tanımladıkları eylemlere ortak olmayacağını vurguluyor. Kampanyanın ardındaki ana fikir, sanatın toplumsal vicdanın bir yansıması olması gerektiği ve müzik platformlarının bu çatışmada tarafsız kalamayacağı düşüncesine dayanıyor.
Tarihten İlham Alan Bir Boykot
“No Music For Genocide” kampanyası, 1980’lerde Güney Afrika’daki ırk ayrımcılığı (apartheid) rejimine karşı başlatılan kültürel boykot hareketlerinden ilham alıyor. O dönemde müzisyenler, Güney Afrika’da sahne almayı reddederek ve eserlerini boykot ederek apartheid rejiminin meşruiyetini sorgulamıştı. Bugün de benzer bir ruhla hareket eden sanatçılar, müziğin İsrail’in politikalarını onaylamadığına dair güçlü bir mesaj gönderiyor.
Müziğin Coğrafi Sınırları Yeniden Çiziliyor
Kampanyaya katılan sanatçılar, müzik distribütörlerine ve plak şirketlerine baskı yaparak, şarkılarının İsrail’de coğrafi engelleme (geo-blocking) yöntemiyle erişilemez hale getirilmesini istiyor. Bu talep, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası Sony, Universal ve Warner gibi büyük müzik şirketlerinin Rusya’daki faaliyetlerini durdurmasını örnek gösteriyor. Sanatçılar, benzer bir etik duruşun İsrail’e karşı da sergilenmesini savunuyor.