Mücahit Arınç’tan Suriye Değerlendirmesi
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi ve Manisa Milletvekili Mücahit Arınç, Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Arınç, “Bazı yerlerde bilinçli değerlendirmeler görüyoruz; ‘Afganistan benzeri bir durum mu olacak?’, ‘IŞİD benzeri bir yapı mı ortaya çıkacak?’ bu tür senaryolara müsaade etmeyeceğiz. Biz, yanı başımızda DEAŞ ve benzeri aşırı örgütlerle mücadele ettik. Dolayısıyla, böyle bir grubun burayı yönetmesine izin vermek gibi bir lüksümüz yok” dedi.
Arınç, Manisa Gazeteciler Cemiyeti’nin yeni Başkanı Önder Aydın ve cemiyet üyelerini kahvaltılı bir programda ağırladı. Yeni başkan ve yönetimini tebrik eden Arınç, gazetecilerin sorularını yanıtlayarak gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Yerel ve uluslararası siyasetten birçok konuya içten cevaplar veren Arınç, özellikle Suriye’deki son gelişmeleri kapsamlı bir şekilde ele aldı.
Enerji ve Savunma Bağımsızlığı
Suriye meselesinin öncesinde Türkiye’nin enerji ve savunma sanayisinde attığı adımlara değinen Arınç, “Bu topraklarda, etrafımızda hiçbir zaman güllük gülistanlık bir dönem yaşanmayacak. Keşke olsa, fakat bu durum bizi bağımsız kalabilme zorunluluğuna itiyor. Bağımsız olmak, savunma sanayisinde askeri olarak güçlü olmak ve enerji alanında güçlü olabilmek zorundayız” dedi.
Arınç, “Rusya-Ukrayna savaşı ve Avrupa’nın enerji tedariğindeki sıkıntılar, Türkiye’nin enerji alanında atacağı adımların ne denli kritik olduğunu gösterdi. Biz, enerji sektöründe özel ve devlet tecrübesine sahip bir ekibiz. Sondaj ve sismik gemi alım süreçlerimizle, kendi evlatlarımızla birlikte bu alandaki millileşme çalışmalarına katkıda bulunduk. Bugün, hem Karadeniz’de hem de Akdeniz’de enerji aramaları yapıyoruz ve bazı yerlerde keşifler gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.
Suriye’nin Geleceği ve Komşuluk İlişkileri
Arınç, Suriye’deki mevcut durumu değerlendirirken, “Suriye’de gelinen nokta, halkına zulmeden bir yönetimle karşı karşıya olduğumuzun bir göstergesi. Bu durum, maddi yükü omuzlayan, Türkiye’ye sığınan insanların varlığını da gözler önüne seriyor. Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte yeni bir oluşum süreci başladığını görüyoruz. 900 kilometrelik bir sınırımız var ve bu durum, hem siyasi hem de güvenlik anlamında ciddi tartışmaları beraberinde getiriyor” dedi.
Arınç, “Geçiş hükümetinin, kendi halkından tepki görmeden bu süreci yönetmesi gerekiyor. Bazı yerlerde, ‘Afganistan benzeri bir yapı mı olacak?’ gibi sorular gündeme geliyor. Ancak bu tür senaryolara asla izin verilmeyecek. Bizim istediğimiz, toprak bütünlüğünü koruyan, huzurlu ve kendi halkıyla mutlu bir Suriye. Yanı başımızda huzurlu bir ülke olmasını arzuluyoruz. Bu, uluslararası meşruiyetin sağlanması açısından da büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
Son olarak, Arınç, Suriye’deki gelişmelerin yanı sıra, İsrail’in Gazze’de yaşattığı zulme de dikkat çekerek, “Burada bir devlet yönetimi değil, bir zulüm ve barbarlık durumu var. Sivil halkın hedef alınması asla kabul edilemez. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar her gün sosyal alanlarda bombalanıyor. Bu zulüm, insanlık onuruna ve uluslararası hukuka aykırıdır” dedi.