Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Madeni Yağda Yerli Üretimin Artışı ve Yeni Dönem

    Madeni yağ sektöründe yerli üretimin artışı, ekonomiye katkıları ve yeni dönem fırsatları hakkında bilgi edinin. Sürdürülebilirlik, kalite ve rekabetçilik açısından yerli üretimin önemini keşfedin.

    Madeni yağ sektöründe yerli üretimin artışı, ekonomiye katkıları ve yeni

    Son dönemde madeni yağ sektöründe yerli üretimin artmasıyla birlikte, stratejik alanlarda Türk yağı kullanılmaya başlanmıştır. Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayiciler Derneği Başkanı Tayfun Kocak, sektördeki yeni düzenlemeler ve sıkı denetimlerin etkisiyle, sektörün itibarını zedeleyen 10 numara yağ olayının tamamen sona erdiğini vurguladı. Kocak, “Artık üretilen madeni yağların içinde belirli bir oranla geri dönüşüm yağı kullanmak zorundasınız. Türkiye’de geri dönüşüm konusunda oldukça gelişmiş tesislerimiz var. Bu alanda ilerleme kaydettik, ancak daha alacak çok yolumuz var,” şeklinde konuştu.

    Kocak, Türkiye’deki madeni yağ sektörünün Avrupa ile eşdeğer kalitede olduğunu, hatta bazı noktada daha üstün olduğunu belirterek, “Türkiye, 10 yıl önce 600 bin ton madeni yağ üretirken, bugün bu rakam 1 milyon tona çıktı. Bu ürünler arasında yüksek katma değerli olanlar da mevcut. Örneğin, demiryollarında kullanılan tren tekerleği ve ray arasında ciddi sürtünme oluşturan özel bir yağ var. Türkiye, yıllar boyunca bu yağı ithal ederken, artık kendi topraklarında üretmeye başladı. Kamu ve özel sektör iş birliği ile, Türkiye’de üretilmeyen yağların yerli firmalarla nasıl üretilebileceği üzerine çalışmalar sürdürülüyor. Özellikle savunma sanayisine yönelik önemli projeler de hayata geçiriliyor. Bu ürünler stratejik bir öneme sahip,” dedi.

    Ayrıca, Kocak, ABD pazarına yönelik yürütülen çalışmalar sonucunda, Türk markalarının pazara girmeyi başardığını ifade etti. “Amerikalılar, ürünlerimizi denemek istiyor ve bu konuda oldukça olumlu geri dönüşler alıyoruz. İyi kaliteye sahip ürünler sunarsanız ve rekabetçi fiyatlarla pazara girerseniz, o pazarda kalıcı olma şansınız her zaman yüksektir. Ancak, ödün vermeyeceğimiz tek nokta kalitedir,” şeklinde ekledi. Kocak, ABD’ye yönelik satışlarının her geçen gün arttığını ve 10 yıl içinde ABD’de bir üretim tesisi kurmayı hedeflediklerini belirtti.

    Kocak, Türkiye’deki tüm sektörlerin kalite odaklı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini vurguladı. “Müşteriler bizden fiyat odaklı teklifler bekliyor, ancak bu sürdürülebilir değil. Bugün var, yarın yok, daha ucuz bir alternatif bulduğunuzda, ona geçebilirsiniz. Bizim müşteri portföyümüz, kalitemize güvenen ve herhangi bir şüphesi olmayan firmalardan oluşuyor,” dedi.

    Madeni yağ sektörünün 100’den fazla ülkeye ihracat yaptığını ve bu alanda iyi bir konumda olduklarını ifade eden Kocak, “Yurt dışına birçok ürün satabilirsiniz, ancak bizim odaklandığımız nokta katma değerli ürünlerdir. Dünyada geri dönüşüm ve çevre dostu ürünler üzerine ciddi çalışmalar sürdürülüyor. Bizim ürettiğimiz bazı ürünler, çevreye zarar vermeyen petrol türevleridir. Örneğin, tarım makinelerinde kullanılan bitkisel bazlı yağlar, toprağa değdiğinde zarar vermiyor. Fırınlar ve ekmek fırınları gibi işletmelerde kullanılan yağlar da sağlığa zararsız ürünlerdir. Bu tür ürünlerin sayısını artırmak için çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda, TUBİTAK’ın başlattığı projede de birebir iş birliği gerçekleştiriyoruz,” şeklinde sözlerini tamamladı.