Lin, düzenlenen olağan basın toplantısında, The Economist’in son sayısında yer alan bir makalede, “Yılbaşından bu yana Çin’in ihracatının hızla artarken ortaklarının giderek çeşitlendiği, Çin’in küresel endüstri ve tedarik zincirlerindeki konumunun gün gittikçe sağlamlaştığı, ticaret ve tarife savaşının Çin’i pek fazla etkilemediği” şeklindeki yorumlara ilişkin soruya yanıt verdi.
Karmaşık ve değişen dış çevre koşullarına rağmen Çin’in dış ticaretinin istikrarlı bir şekilde büyümeyi sürdürürken, daha güçlü bir direnç ve daha büyük bir dinamizm gösterdiğine dikkat çeken Lin, “Yılın ilk sekiz ayında, mal ticaretinde kaydedilen dış ticaret hacmi yıllık yüzde 3,5 arttı. ASEAN ve Avrupa Birliği, Çin’in en büyük iki ticaret ortağı haline gelirken, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında işbirliğinde bulunulan ülkeler ile olan ticaret hacmi de yüzde 5,4 artış gösterdi.” dedi.
Lin, tarife ve ticaret savaşlarının, Çin'in imalat sektörünün uzun bir süredir biriktirdiği karşılaştırmalı avantajları sarsamayacağının ve dünya ticaretindeki serbestleşme ve kolaylaşma eğilimini değiştiremeyeceğinin gerçeklerle kanıtlandığını kaydetti.
Lin, ayrıca Çin’in tüm ülkelerle beraber dışa açılma ve kalkınma yolunu izleyerek, açık olan dünya ekonomisinin inşasını kararlılıkla hızlandıracağını, ticarette her türlü korumacılığa karşı çıkarak, yüksek seviyeli dışa açılma sürecinde oluşan fırsatları paylaşacağını sözlerine ekledi.
Hibya Haber Ajansı