Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın Çevre Vurgusu
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, İzmit Körfezi’nin temizliği başta olmak üzere çevre konularında son derece titiz ve kararlı çalışmalar yürüttüklerini vurguladı. Başkan Büyükakın, “Çevre ile ilgili her alanda iddialıyız. Gece gündüz demeden, şehrimiz için durmaksızın çalışıyoruz. Bizler, boş zamanlarında belediye başkanlığı yapanlardan değiliz. Bazı kişiler gibi, başka işlerimizin arasında, 5 yılda bir seçime gireceğimiz zamanı bekleyerek belediye başkanlığını mış gibi yapmıyoruz” dedi.
Kocaeli Kongre Merkezi’nde düzenlenen otobüs tanıtım programında önemli mesajlar veren Başkan Büyükakın, başta Marmara Denizi olmak üzere çevreyle ilgili çok hassas konularda çalışmalar yaptıklarını hatırlattı. “Gece gündüz şehrimiz için çalışıyoruz. Sadece bu şehir için, yalnızca belediye başkanlığı yapıyoruz. Atık su yönetimi ile ilgili olarak Marmara Denizi’ni korumak için adımlar atarken, çevreci otobüslerimiz ile havamızın kalitesini de korumaya yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Biz bu hassas konuları dile getirdiğimizde, Marmara Denizi ile ilgili hassasiyet göstermesi gereken bazı kişiler, ‘Sen bizim başkanımıza neden laf söylüyorsun?’ demeyi tercih ediyorlar. Bu meseleler politik tartışmalardan ötedir; şehirlerin, ülkelerin ve geleceğimizin meseleleridir” şeklinde konuştu.
Marmara Denizi’nin Geleceği Tehlikede
Konuşmasına devam eden Başkan Büyükakın, “16 milyon nüfusa sahip İstanbul’un, 8 milyonunun kanalizasyonunu Marmara Denizi’ne gözünü kırpmadan salmanız durumunda, Marmara Denizi geri dönülmez bir felakete sürüklenir. Eğer arıtma tesisleri inşa edilmez ve mevcut tesisler düzgün bir şekilde çalıştırılmazsa, bu durum Marmara Denizi’nin ölümüne yol açacaktır. Bazıları, ‘Neden sürekli bunu dile getiriyorsun?’ diye soruyor. Ben söylemezsem kim söyleyecek? Ben bu şehrin belediye başkanıyım ve bu şehirdeki insanların bana duyduğu güvenle buradayım. Marmara Denizi, bu şehrin yaşam parçalarından biridir. Bu denizin kıyısında oturamadığımızı düşünün. Üniversite yıllarımızda Haliç’in yanından geçmek bile mümkün değildi. Şehre gelen insanlar, ‘Kocaeli’den geliyorum’ dediğimde, ‘O kokuşmuş şehir mi?’ derlerdi. Şimdi ise, Elhamdülillah, şehrin batısından ve doğusundan girdiğinizde yeşilliklerle karşılaşıyorsunuz. Denizimizi ve doğamızı koruyarak, bu şehrin gelecek nesillere tertemiz bir şekilde teslim edilmesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu konuda çok iddialıyız. Çevre ile ilgili her alanda kararlılığımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.