Nöbetçi Eczaneler
Çarlık Rusya döneminde Volga Almanlarından Pfeiffer adındaki dini lider tarafından Kars’ta inşa edilen ve 114 yıllık geçmişe sahip olan bu tarihi ev, restore edilmek için yardım bekliyor. Türkiye’de eşi benzeri bulunmayan bu evin tadilatını istemek üzere harekete geçen 74 yaşındaki Mehmet Tekel, “Dedemden kalma Kars’taki tek Alman evi restore edilmezse kullanılmaz hale gelecek. İkinci derece sit alanı olarak kayıtlara geçen evimin gün geçtikçe sıvaları dökülüyor, resim, İncil ve Zebur’dan yazılı ayetler de tahrip oluyor. Bazı yerlerinde de çökme var. Bana, ‘Resimlere dokunmadan tadilatını’ yapabilirsiniz, diyorlar. Ancak buna gücüm yetmez. Devlet büyüklerimden yardım bekliyorum,” diye konuştu.
Paşaçayırı Mahallesi Rauf Denktaş Caddesi’nde yer alan ve 2 oda ile 1 antreden oluşan bahçeli bu tarihi Alman evi, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Tarihi evde eşiyle birlikte yaşayan ve 1 çocuk babası olan Mehmet Tekel, 9 Aralık 2010 tarihinde evin dış cephesinin Almanya Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz ile Erzurum Fahri Konsolosu Dr. Yılmaz Kuşkay’ın katılımıyla onarıldığını belirtti. Yıllara meydan okuyan evinin artık dayanacak gücü kalmadığını ifade eden emekli teknisyen ve Kars Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği Başkanı Tekel, “Bu taşınmaz, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Ruslar tarafından Kars’a yerleştirilen Almanlardan kalma bir yapıdır. Mimari açıdan tarihi özellikleri barındıran bu Alman evi, Türkiye’nin doğusuna dair seyahat raporlarında ve gezi kılavuzlarında yer alarak hem yerli hem de yabancı turistler için ilgi çekici bir nokta haline gelmiştir. Giriş kapısı ile dört penceresinde İncil ve Zebur’dan alıntılar yer alan çizgiler ve duvarlarda yağlı boya tabloları bulunmaktadır. Dedem ve babamdan bana intikal eden bu tarihi yapıyı kendi imkanlarımla korumaya çalışıyorum,” şeklinde konuştu.
‘Kusurun Giderilmesini İstiyorum’
Tekel, evinin Kars Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 12 Aralık 2018 tarih ve 2310 sayılı kararıyla 2. grup korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edildiğini dile getirerek, “Söz konusu taşınmazın kuzey cephe duvarında 8-10 santim çökme, üç duvarın zemininden 60-70 santim yükseklikte, tavana yakın noktaların ise 20-30 santim dökülüp kabarmıştır. Ben emekli ve sabit gelirli bir birey olarak bu evde eşimle birlikte yaşamaktayım. Defalarca hasarı ilgililere bildirmeme rağmen herhangi bir işlem yapılmadı. Mağduriyetim göz önüne alınarak bu taşınmazın iç durumu ile ilgili ilgililerin inceleme yapmasını ve kusurların giderilmesini talep ediyorum,” dedi.
‘Devletin Yetkili Kurumları Onarabilir’
Müslüman ve Hristiyan kültürlerinin iç içe geçtiği bu tarihi yapının korunması gerektiğini vurgulayan Tekel, CİMER’e yaptığı müracaatta kendisine, “Mülk sahibince hazırlanacak proje kurula iletildiğinde değerlendirilmeye alınması ve uygun şekilde muhafaza edilmesi mülk sahibince restorasyon uygulamasının yapılması gerekmektedir,” şeklinde bir cevap geldiğini aktardı. Tekel, “Bunu yapacak gücüm yok, olsa bile işin ehli kişileri bulmam mümkün değil. Bu evi ancak devletimizin yetkili kurumları onarabilir. Yapılması gereken sadece resimlerin ve yazıların olduğu odayı restore etmek. Türkiye’de eşi ve benzeri olmayan bu evin yıkılmaması için ilgili kurumların yardımını bekliyorum,” diyerek sözlerini tamamladı.