CGTN Muhabiri Cao Beidan, 3 Eylül tarihinin tüm insanlığın hatırlaması gereken büyük bir anma günü olduğunu belirtti. Çin halkının, görkemli bir askeri geçit töreniyle dünya halklarıyla birlikte tarihi hatırlama, şehitleri anma, barışı koruma ve geleceği ortaklaşa inşa etmek için bir araya geldiğini vurgulayan Cao Beidan, törene ilişkin şunları kaydetti:
"Tiananmen Meydanı’nda 80 top atışı eşliğinde barışı simgeleyen 80 bin güvercin gökyüzüne bırakıldı. Subaylar ve askerler sağlam adımlarla yürüdü; zırhlı araçlar meydandan gürültüyle geçti; savaş uçakları gökyüzünde süzülerek görkemli bir görüntü oluşturdu. Çin Halkının Japon Saldırganlara Karşı Direniş Savaşı ve Dünyanın Faşizme Karşı Savaşı’nda kazanılan zaferlerin 80. yıl dönümü anma etkinliği dün Beijing’de yapıldı. Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri, Çin Cumhurbaşkanı ve Merkezi Askeri Komisyon Başkanı Xi Jinping törende önemli bir konuşma yaptı ve birlikleri teftiş etti."
Etkinliğe 61 yabancı liderin, çok sayıda ülkenin üst düzey temsilcilerni, uluslararası örgütlerin yöneticilerinin ve eski devlet adamlarının davetli olarak katıldığına değinen Cao Beidan, "Bir araya gelen liderler, barış ve kalkınmayı amaçlayan çağın sesini bütün dünyaya duyurdu. Katılımcılar etkinliği 'çok muhteşem', 'hayranlık uyandırıcı' ve 'tarihi önemde küresel bir dostluk ve anma şöleni' olarak nitelendirdi." dedi.
Cao Beidan, Xi Jinping'in konuşmasına yer vererek “Çin Halkının Japon İşgalcilere Karşı Direniş Savaşı, Dünyanın Faşizme Karşı Savaşı’nın ayrılmaz bir parçasıdır. Çin halkı, insanlık medeniyetini korumak ve dünya barışını savunmak için büyük fedakarlıklarla önemli katkılar sağlamıştır.” ifadelerini kullandı.
Direniş savaşının tarihsel önemini vurgulayan Xi'nin, Çin halkının tarihin doğru tarafında, medeniyetin ilerleyici gücü yanında olduğunu ve barışçıl kalkınma yolunda ilerleyerek dünya halklarıyla birlikte insanlığın ortak geleceğini inşa edeceğini kaydettiğini vurgulayan Cao Beidan, "Geçit töreninde dikkat çeken bir ayrıntı da üç helikopterin taşıdığı pankartlardı. Helikopterler, 'Adalet mutlaka galip gelir', 'Barış mutlaka galip gelir' ve 'Halk mutlaka galip gelir' yazılı pankartlarla Tiananmen Meydanı üzerinde uçtu. Bu üç “galibiyet” mesajı, tarihin bize gösterdiği ilham verici hakikati yansıttığı gibi, bugünün dünyası ve gelecek için de önemli bir rehber niteliği taşıyor." açıklamasını yaptı.
Cao Beidan, 80 yıl önceki 3 Eylül’de Çin halkının, Japon saldırganlara karşı verdiği direniş savaşında büyük bir zafer elde ettiğini belirterek şu ifadelere yer verdi:
"14 yıl süren ölüm kalım mücadelesinde 35 milyondan fazla asker ve sivil öldürüldü veya yaralandı, savaş ülkeye 600 milyar dolardan fazla ekonomik kayıp getirdi. Çin’in bu savaştaki fedakarlıkları, dünyanın faşizme karşı mücadelesinde zaferin kazanılması için tarihe damga vuran katkılar oldu. Uluslararası kamuoyu da Çin’in faşizme karşı mücadeleyi en erken başlatan, en uzun süre sürdüren, Japon saldırganların tamamen yok edilmesinde belirleyici rol oynayan ve Avrupa ile Pasifik cephelerindeki savaşları güçlü şekilde destekleyen ülke olduğunu kabul ediyor. Tarih bir nehir gibi akıp giderken, 80 yıl sonra bugün dünya yeniden sarsıntılı bir değişim sürecine girmiş durumda. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana en yüksek düzeye çıkan küresel çatışmalar, tırmanan tek taraflılık, korumacılık ve hegemonya ile 'orman kanunu' anlayışının güçlenmesi, insanlığı yeniden zor tercihlerle karşı karşıya bırakıyor; Barış mı savaş mı, diyalog mu çatışma mı, kazan-kazan mı yoksa sıfır toplamlı oyun mu?"
Cao Beidan, Xi Jinping'in, zaferin 80. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda, “Tarih bize şu ders verdi ki; adalete olan inancımız sarsılamaz, barışa duyduğumuz umut engellenemez, halkın gücü yenilemez.” sözlerinin, insanların tarihten dersler çıkarması, akılcı tercihler yapması ve ortak geleceği birlikte kurması için güven ve güç verdiğini aktardı.
Xi'nin, barış ve güvenlik konusunda Çin’in dünyadaki en iyi sicile sahip büyük güç olduğunu ifadelerine değinen Cao Beidan, şöyle devam etti:
"Çin Halk Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana hiçbir savaşı aktif olarak başlatmadı ve başka bir ülkenin toprağını işgal etmedi. Barışçıl kalkınma yolunu Anayasası’na yazan tek büyük güç olan Çin, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri arasında en fazla barış gücü gönderen ülke konumunda bulunuyor. Çin, aynı zamanda BM merkezli uluslararası düzeni desteklemekte, uluslararası adalet ve hakkaniyeti savunmakta, tek taraflılık, zorbalık ve hegemonya girişimlerine karşı çıkmaktadır. Çin’e göre BM sistemi, İkinci Dünya Savaşı zaferinin kazanımlarını simgeleyen ve savaş sonrası dünyanın barışını koruyan temel yapı taşlarından biridir. Bu sistemin reformu ve iyileştirilmesine aktif olarak katılan Çin, son yıllarda Xi Jinping’in ileri sürdüğü Küresel Kalkınma, Küresel Güvenlik, Küresel Medeniyet ve Küresel Yönetişim İnisiyatifleri’yle dünyaya Çin bilgeliğini ve çözümlerini sunmaktadır. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de defalarca Çin’in uluslararası iş birliği ve çok taraflılıkta bel kemiği rolü oynadığını ifade etmiştir."
Xi Jinping, konuşmasında Çin’in yüksek düzeyli dışa açılımı sürdürdüğünü, ticaret ve yatırımı serbestleştirme ile kolaylaştırma yönünde kararlı adımlar attığını vurguladı. Bugün 150’den fazla ülkenin “Kuşak ve Yol” ortak inşasına katılmış durumda olduğunu belirten Cao Beidan, "Uluslararası Para Fonu verilerine göre, Çin ekonomisinin her yüzde 1’lik büyümesi, diğer ekonomilerin büyümesine ortalama yüzde 0,3 katkı sağlıyor." dedi.
Xi konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Tarihi en iyi anma biçimi, yeni tarih yaratmaktır; zaferin en değerli mirası ise yeni zaferlere ilerlemektir. Çin tarzı modernleşmeyle güçlü bir ülke inşa etmek ve ulusal şahlanışı gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Bu yol, hem Çin halkının daha iyi bir yaşam arayışının ışıklı yolu, hem de dünya barışı ve kalkınmasını teşvik eden adalet yoludur. Tarihin akışına uyulduğu sürece insanlık doğru yolda ilerleyecektir. ‘Üç galibiyet’ inancı sürdükçe, Çin ulusunun büyük şahlanışı durdurulamaz; insanlığın barış ve kalkınmasının yüce davası da mutlaka başarıya ulaşacaktır.”
Hibya Haber Ajansı