İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “16 milyon insanın temsilcisi, burada böyle bir ifade vermemeliydi. Böyle bir ifade günü olmamalıydı. Bugünkü mesele adalet, hak, hukuk arama meselesidir.” diyerek adaletin önemine vurgu yaptı.
İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen iki ayrı soruşturma çerçevesinde, “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret”, “tehdit”, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamalarıyla ifade vermek üzere adliyeye gitti. İfadesinin ardından, kalabalığa hitap etmek için adliyeden ayrılırken, toplanan destekçileriyle buluştu.
Bu esnada, İmamoğlu’nun konuşacağı otobüs, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin yakınındaki Abide-i Hürriyet Caddesi’ne getirildi. Ancak polis ekipleri, otobüsün önünde barikat oluşturarak kalabalığın otobüse yaklaşmasına engel oldu. Bu durum kısa süreli bir arbede yaşanmasına neden oldu. Arbede sırasında polis, gruptakilere müdahalede bulundu.
“Korkunun Nedenini Biliyoruz”
İfadesini verdikten sonra caddeye gelen İmamoğlu, otobüsün üzerine çıkarak kalabalığa seslendi. Kalabalığın kendisine destek olmak için zor koşullarda toplandığını belirterek, “16 milyon insanın temsilcisi, burada böyle bir ifade vermemeliydi. Böyle bir ifade günü olmamalıydı. Bugünkü mesele adalet, hak, hukuk arama meselesidir.” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, haksızlık ve hukuksuzluk karşısında mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek, “Bugün büyük bir dayanışma ruhu içerisindeyiz.” dedi. Ayrıca, polis ile katılımcılar arasında yaşanan arbedeye değinerek, “Korkunun neden kaynaklandığını biliyoruz. Ayağına taş değmesin diye dua ettiğimiz polisimiz ile halkımızı karşı karşıya getiren aklı da kınıyorum. Bunun o kadar kolay halledilme ortamı var ki.” ifadelerini kullandı.
İki Ayrı Soruşturma Süreci
İmamoğlu, iki ayrı konu nedeniyle ifade vermek üzere çağrıldığını belirterek, “Birincisi, bir panelde yaptığım konuşma. Bu bir şaşkınlık. Hem de daha konuşmamız yeni bitmişken, pat diye…” dedi. İkincisinin ise bir bilirkişi ile ilgili olduğuna dikkat çekti. İmamoğlu, “Öyle bir bilirkişi ki, istatistik kurallarını alt üst ediyor. Ekrem İmamoğlu ve yakın çevresinde hangi konu varsa, özellikle soruşturmanın başladığı anda ilk bilirkişi olarak çağrılıyor ve o bilirkişi raporlarıyla dava açılıyor.” şeklinde konuştu.
İmamoğlu, “Bu millete kötülük düşüneni, bu milletin birlik ve beraberliğini alt üst etmeye çalışanı ben ifşa etmeyeceğim de kim edecek? Hep ifşa edeceğim. İfşa etmeye devam edeceğim. Onu ifşa ettim diye yargının işlemesini engelleyici veya kötüleyici ifadeye çağrıldım. Etki altına alıyormuşum.” açıklamasında bulundu.
Yargının İşleyişi ve Nezaket
Savcının odasında avukatlarıyla birlikte ifade verdiğini belirten İmamoğlu, “Beni nezaketle karşılayan, ifade vermemi sağlayan Savcı Bey gibi, ben onun önünde önümü iliklerim. Yüce Türk yargısı önünde, o önünü iliklemez. O benim yargıcım, o benim savcım. Bu ülkede yargının önünü iliklemesi için mücadele eden, talimat veren zihni de bu ülkeden söküp atacağız, onları evine yollayacağız.” dedi. Yargının işleyişine dair eleştirilerde bulunarak, “Yargı böyle işlesin ama sebepsiz yere de buralara gelmeyelim.” ifadelerini kullandı.
Yavaş: “Demokrasinin Olmazsa Olmazı Basın ve Fikir Özgürlüğü”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İmamoğlu’na geçmiş olsun dileğinde bulunarak, “Demokrasinin olmazsa olmazı basın ve fikir özgürlüğüdür.” dedi. Yavaş, şunları söyledi: “Bir an evvel ülkenin gerçek demokrasiye kavuşması suretiyle kuvvetler ayrılığının bir an evvel tesis edilmesi yolunda bütün gücümüzle hep birlikte çalışacağız. Bu ülkede demokrasi ve hukuku hakim kılacağız. Bundan sonra kim olursa olsun söylediği sözden, fikrinden, yazısından dolayı hiçbir şekilde tutuklanmayacak.”
Yavaş, “Hiçbirimiz yargılanmaktan, soruşturulmaktan korkmuyoruz. Böyle bir dünya yok. Elbette yargılayacaksınız. Sonuçta karar vereceksiniz.” diyerek, yargı sürecine dair güven oluşturma çabalarını vurguladı. Ayrıca, “Buradan Silivri’ye gideceğim ve tutukluları ziyaret edeceğim.” dedi. Yavaş, “Madem, ‘Silivri soğuktur’ sözü FETÖ döneminden beri ağızlarda pelesenk olmuş. İktidar değiştikten sonra demokrasinin başlangıcı olarak Silivri’yi kapatalım ve yeni bir hayata, özgür günlere hep birlikte yol açalım.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından kalabalık, olaysız bir şekilde dağıldı.