Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Gazze’deki Savaşın Sonuçları: Yıkım, Açlık ve Yeniden Yapım Süreci

    Gazze’deki savaşın sonuçları derin yaralar açtı. Yıkım, açlık ve yeniden yapım süreci üzerine etkilerini keşfedin. Bu zorlu dönemde bölgenin geleceği ve uluslararası toplumun rolü hakkında bilgi edinin.

    Gazze'deki savaşın sonuçları derin yaralar açtı. Yıkım, açlık ve yeniden

    Gazze’de Ateşkes ve Sonrası

    Gazze’de ateşkes anlaşmasına varıldı, ancak 15 aylık çatışmalar, Filistin topraklarında büyük bir yıkıma yol açtı. Gazzeliler, bu ateşkesin sonunda kalıcı bir barış getirebileceğini umuyor. Ancak Birleşmiş Milletler, bölgenin toparlanmasının onlarca yıl alabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. BBC Görsel Gazetecilik Ekibi’nin hazırladığı görsel rehber, 7 Ekim’de başlayan savaşla birlikte Gazze’de hayatın ne kadar sarsıcı bir şekilde değiştiğini gözler önüne seriyor.

    Yıkımın Boyutları

    Hamas savaşçılarının sivil nüfus arasında gizlendiğini iddia eden İsrail, bombalama kampanyasına önce Gazze’nin kuzeyinden başladı. Kuzey sınırından sadece 2 km içeride yer alan Beyt Hanun, İsrail saldırılarında ilk hedeflerden biri oldu ve bu bölge ağır bir darbe aldı. Ekim ayı sonunda kara harekatına başlamadan önce, İsrail Gazze Şehri ve kuzeydeki diğer şehir merkezlerine yönelik hava saldırılarına devam etti. İsrail ordusu, sivillerin Gazze Nehri’nin güneyinde bulunan “güvenli” bölgelere tahliyesini istedi. Ancak, İsrail, yüz binlerce Gazzelinin kaçtığı güney şehirlerine de hava saldırıları düzenlemeye devam etti. Kasım ayı sonuna gelindiğinde, Gazze’nin kuzeyinin büyük bir kısmı ve güneyinin bazı bölgeleri harabeye dönmüştü. Ocak ayına kadar, Gazze’deki binaların yarısından fazlası ya hasar görmüş ya da yıkılmıştı. ABD’deki CUNY Lisansüstü Merkezi ve Oregon Eyalet Üniversitesi’nden uzmanların uydu verilerini analiz etmesine göre, 15 aylık çatışma sürecinde Gazze Şeridi’ndeki binaların yaklaşık %60’ına zarar verildi. Gazze Şehri, yıkımın en yoğun olduğu yer olarak öne çıkıyor. Birleşmiş Milletler, Gazze’deki konut birimlerinin %90’ından fazlasının hasar gördüğünü, 160 bin konutun yıkıldığını ve 276 bin konutun da ciddi şekilde hasar gördüğünü tahmin ediyor.

    Devasa Çadır Kentler

    Savaş öncesinde Gazze’de yaşam zorluklarla doluydu. İsrail ve Mısır’ın doğu ve güneyden uyguladığı abluka, Gazze’ye giriş çıkışları büyük ölçüde kısıtlıyordu; her iki ülke de bu ablukanın güvenlik için gerekli olduğunu savunuyordu. Dünya Bankası’na göre Gazze nüfusunun neredeyse üçte ikisi yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Savaş öncesinde binlerce kişi, Birleşmiş Milletler’in mülteci kamplarında barınıyordu. Ancak yine de Gazze Şeridi’nde hastane, okul ve işyerleri bulunuyordu. Fakat yalnızca 41 kilometre uzunluğunda ve 10 kilometre genişliğindeki Gazze Şeridi, büyük ölçüde yaşanamaz hale geldi. Bazı semtler tamamen yerle bir oldu. Bir zamanlar seraların bulunduğu tarım alanları, İsrail’in yol açma operasyonlarında kullandığı ağır araçlar ve askeri tankların manevralarıyla yok oldu. Savaş öncesinde 2.2 milyon nüfusun çoğu dört ana şehirde yaşıyordu: Güneyde Refah ve Han Yunus, merkezde Dayr el-Balah ve 775 bin kişinin yaşadığı Gazze Şehri. Ancak bu nüfusun büyük bir kısmı yerinden edildi. İsrail askeri operasyonlarının ağırlık merkezlerinin değişmesiyle aileler, yerlerini terk etmek zorunda kaldı. İlk aşamada kuzeydeki halka, Gazze Şeridi’ni ikiye ayıran nehir yatağının güneyine geçmeleri söylendi. Ardından, güneydeki bazı bölgelerin tahliyesi de gerçekleştirildi. İsrail’in Ekim 2023’te sivillerin yerleşmesi için “insani alan” ilan ettiği Akdeniz kıyısındaki el-Mawasi’nin uydu görüntülerinde, yerlerinden edilen kişilerin kurduğu çok sayıda çadır gözlemleniyor. İsrail, Mayıs ayında yaklaşık bir milyon kişinin sığındığı Refah’taki hedeflerine yönelik kara saldırısını başlattıktan sonra, Han Yunus ve Dayr el-Balah’ın bazı bölgelerini de “genişletilmiş insani yardım bölgesi” ilan etti. Ancak, İsrail’in Hamas militanlarının halk arasında gizlendiği iddiasıyla saldırılarını genişletmesi, insani yardım bölgelerinin daralmasına yol açtı. Birleşmiş Milletler’e göre Ağustos ayında el-Mawasi’de 1.2 milyondan fazla kişi sığınmakta ve bu bölgede kritik altyapı ve temel hizmetlerin eksikliği gözlemleniyor. Bu süreçte kamp bölgesinin boyutu 7 kilometrekareden 72 kilometrekareye kadar genişlemiş durumda. Birleşmiş Milletler, kamplardaki aşırı kalabalığın endişe verici bir durum haline geldiğini duyurdu.

    Açlık Sorunu

    Kıtlık çeken bölgeleri tespit eden IPC isimli kurum, Gazze’de 1.8 milyon kişinin yüksek seviyede gıda sıkıntısı yaşadığını, 133 bin kişinin ise yıkıcı etkileri olabilecek biçimde besine ulaşma sıkıntısı içinde olduğunu açıkladı. IPC’nin Eylül 2024-Ağustos 2025 dönemine yönelik analizlerine göre, akut besin sıkıntısı seviyeleri savaş öncesine göre 10 kat artış göstermiştir. Savaş öncesinde de Gazze’deki nüfusun neredeyse %80’i insani yardıma muhtaç durumdaydı. 7 Ekim’den sonra, İsrail ve Mısır’ın sınırlarını kapamasıyla yardım malzemelerinin sevkiyatı yaklaşık 10 gün boyunca durdu. Sevkiyat yeniden başladı, ancak çok daha düşük seviyelerde gerçekleşti. Birleşmiş Milletler’e göre, Ocak ayında her gün ortalama 50 yardım kamyonu Gazze’ye girdi. İsrail, Birleşmiş Milletler verilerine karşı çıksa da, kendi verilerine göre Ocak ayında yalnızca 140 kamyonun Gazze’ye girdiğini, en fazla günlük kamyon girişinin de Nisan ayında 226 olduğunu gösteriyor. Mart ayında yapılan açıklamada, Dünya Gıda Programı, temel gıda ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için Gazze’ye her gün en az 300 kamyonun girmesi gerektiğini belirtmişti. Ancak bu rakama savaşın başlangıcından bu yana ulaşılamamıştır. Birleşmiş Milletler yetkilileri, gıda kamyonlarının engellenmesi ile ilgili olarak İsrail ordusunun kısıtlamalarını, devam eden şiddeti ve kanun ile nizamın çökmüş olmasını öne sürüyor. İsrail ise Birleşmiş Milletler kurumlarını suçlayarak engelleme yapmadığını iddia ediyor; ayrıca Hamas’ı yardım malzemelerini çalmakla itham ediyor, ancak örgüt bu iddiaları reddediyor.

    Yoksulluk Artışı

    Çatışmaların Gazze ekonomisi üzerindeki yıkıcı etkileri de göz ardı edilemez. Dünya Bankası’nın verilerine göre, Gazze ekonomisi 2024’ün ilk çeyreğinde %86 oranında daralmış, bu da “kayıtlara geçen en büyük ekonomik daralma” olarak kayda geçmiştir. Gazze’deki nüfusun neredeyse %100’ü yoksulluk içinde yaşarken, bu oran savaştan önce %64 seviyesindeydi. Temel ihtiyaçların fiyatı da neredeyse %250 oranında artış göstermiştir. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) raporuna göre, savaşın yol açtığı hasarın maliyeti 18.5 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Bu rakam, Gazze’nin 2022’deki gayrisafi yurtiçi hasılasının neredeyse yedi katı kadar bir miktardır. Dünya Bankası, bir ateşkes sonrası Gazze’nin ekonomisini 2022 seviyesine geri getirmek için 350 yıl geçmesi gerektiğini belirtmiştir; ancak 2007’den beri süregelen kısıtlamaların kaldırılması durumunda bu durum değişebilir. Birçok sağlık kurumu hasar ve malzeme ile yakıt eksikliği nedeniyle işlevsiz hale gelmiştir. Birçok hastane de İsrail güçleri tarafından işgal edilmiştir; İsrail ordusu, bu binaların Hamas tarafından askeri amaçlarla kullanıldığını iddia etmektedir. Ancak Hamas ve hastane yetkilileri bu iddiaları reddetmektedir. Gazze Şehri’nin El Şifa Hastanesi, bir zamanlar bölgenin en büyük sağlık kurumu olmasına rağmen, artık yıkılmış durumdadır. Günümüzde ayakta kalan tek bölümü acil servis olarak hizmet vermektedir. İsrail ordusu, hastaneye yönelik iki operasyonunda “hastanenin her yerinde” yüzlerce “teröristin” öldürüldüğünü ya da esir alındığını, silah ve istihbarat elde edildiğini iddia etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze’deki 36 hastaneden yalnızca 18’inin kısmen işlediğini, 11 sahra hastanesinin ise hala faaliyette olduğunu kaydetmektedir.

    Uzun Bir Yeniden Yapım Süreci

    Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Gazze’deki yeniden inşa sürecinin uzun zaman alacağını vurgulamaktadır. Su ve kanalizasyon sistemlerinin “neredeyse tamamen devredışı” olduğu belirtilirken, kampların ve sığınakların yakınındaki çöp yığınları da dikkat çekmektedir. UNEP, patlatılan güneş panelleri ve cephaneden yayılan kimyasalların su kaynaklarını kirleteceği konusunda uyarılarda bulunmaktadır. Kurum, yıkımın sonucunda 50 milyon ton enkaz oluştuğunu tahmin etmekte, yalnızca savaşın geride bıraktığı enkazı ve patlayıcıları temizlemenin 21 yıl süreceğini ifade etmektedir. UNEP Direktörü Inger Andersen, “Gazze’deki ciddi ve büyüyen çevre hasarı, halkı acılı ve uzun bir toparlanma sürecine mahkum etme riski taşımaktadır” diye belirtmiştir.