Fahiş Fiyat Artışlarına Karşı Tüketicilere Çağrı
İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Derneği Başkanı Prof. Dr. Uğur Özgöker, son dönemdeki fiyat artışlarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Tüketicilerin, fahiş fiyat uygulayan işletmeleri ifşalayarak bu tür uygulamalara karşı durması gerektiğini vurguladı. Yeni yılın başlangıcıyla birlikte birçok temel ihtiyaç maddesine gelen zamlar, özellikle asgari ücretle çalışanlar ve emekliler üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.
Prof. Dr. Özgöker, fahiş fiyatların toplumun tüm kesimlerini etkilediğini belirterek, fiyat artışlarıyla mücadelede yerel ve merkezi yönetimlerin sorumluluk alması gerektiğini dile getirdi. Tüketicilerin, gereğinden fazla zam yapan işletmeleri boykot etmesi gerektiğini ifade eden Özgöker, bu firmaları ifşa etmenin önemine dikkat çekti.
Özgöker, “Devlet asgari ücreti artırdığını duyuruyor. Ancak, zincir marketler hemen etiketlerini değiştirerek fiyatları artırıyor. Asgari ücret artışı, vatandaşın cebine iki ay sonra girecek. İşverenin maliyetini etkilemezken, tüketici henüz artışı hissetmemiş oluyor. Ama, işveren bu durumu bahane ederek ürün fiyatlarını artırıyor. Burada bir ahlak sorunu var. Bu tür teşebbüslere karşı derhal müdahale edilmesi gerekiyor,” şeklinde konuştu.
Caydırıcı Cezalar ve Denetimlerin Artırılması
Fiyatların kontrolsüz artışını engellemek için marketler ve pazarlarda denetimlerin sıklaştırılması gerektiğine dikkat çeken Özgöker, “Fahiş fiyat uygulayan işletmelere karşı ticaretten men gibi yasal yaptırımlar gereklidir,” dedi. Ayrıca, belediyelerin sabit pazar alanlarını genişletmesi ve çiftçilerin doğrudan tüketiciye satış yapabilmelerinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Özgöker, şunları ekledi: “Belediyeler, sabit pazarları genişleterek çiftçilerin doğrudan tüketiciye mal satabilmesini sağlamalı. Zincir marketlerde ve pazarlarda sıkı denetimler yapılmalı. Ürünün giriş fiyatı 10 lira iken satış fiyatının 30 lira olması adaletsizliğin bir göstergesidir. Bu nedenle, belediyelerin zabıtaları ürünlerin girişini, çıkışını ve irsaliyesini kontrol etmelidir. Tüketicinin hakkını korumak adına fahiş fiyatlarla satış yapılmamalıdır.”
Tüketicinin Rolü ve Şikayet Hakkı
Taklit ve tağşiş yapan işletmelere yönelik belediyelerin verdiği cezaların en az 5 kat artırılmasını öneren Özgöker, tüketicilerin bu tür durumları anında şikayet etmesinin önemini vurguladı. “İçinde et olmayan kıyma veya süt olmayan peynir satışı gibi sahtekarlıklar karşısında tüketici, bu ürünleri boykot etmeli ve ilgili makamlara şikayette bulunmalıdır,” dedi.
Prof. Dr. Özgöker, fiyat artışlarının denetimi konusunda da şunları söyledi: “Bugün bir ürün 100 lira, yarın 105 lira, ertesi gün 110 lira oluyor. Ne değişti ki? Asgari ücret veya vergi oranları mı değişti? Hiçbir şey değişmediği halde fiyat artışları kabul edilemez. Tüketici, bu durumu tespit ettiğinde hemen şikayet etmelidir. Ahlaksızlık yapanları ifşa ederek bu durumu değiştirmelidir.”
Marketlerin Fiyat Belirleme Uygulamaları
Özgöker, marketlerin birlikte anlaşarak fiyat belirlemesinin yasak olduğunu hatırlatarak, “1982 Anayasası, devlete mal ve hizmet piyasalarında tekelleşme ve kartelleşmeyi önleme görevi vermektedir. Bu amaçla 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çıkarılmıştır. Pazarları paylaşıp fiyatları birlikte belirleyen işletmeler suç işlemektedir. Bu tür ticari ahlaksızlıkların önüne geçilmelidir,” şeklinde konuştu.
Son olarak, tüketicilere şu çağrıyı yaptı: “Raf fiyatı ile kasa fiyatı uyuşmadığında raf fiyatı geçerli olmalıdır. Bu tür durumların şikayet edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, kaçak elektrik kullanım bedelinin de bireysel tüketicilerin elektrik faturalarına yansıdığına dikkat etmeli ve daha bilinçli hareket etmelidirler.”