Nöbetçi Eczaneler
Ege Denizi’nde Santorini Adası Çevresindeki Sismik Aktivite
Ege Denizi’nde Santorini Adası civarında meydana gelen depremlerle ilgili olarak sismik aktivitenin yaklaşık 2 bine ulaştığını belirten AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, “Son 10-15 gündür bölgede ciddi bir sismik aktivite gözlemleniyor. Bugün itibarıyla bu sismik aktivitelerin sayısı yaklaşık 2 bine ulaşmış durumda. Bu depremler arasında 5 ve üzeri büyüklükte toplam 5 deprem kaydedildi. AFAD olarak vatandaşlarımızı bilgilendirmekle yükümlüyüz” dedi.
Muğla İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, Ege Denizi Santorini Adası ve çevresindeki sismik aktiviteye yönelik Olası Risk Değerlendirmesi Bölgesel Koordinasyon Toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının ardından, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Afetlere Müdahale Genel Müdürü Dr. Sadi Ergin, Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit ve alanında uzman birçok akademisyen Bodrum’un Turgutreis Mahallesi’ne geldi. Kaymakam Çit, burada yetkililere harita üzerinden bilgilendirmelerde bulundu. İncelemelerde bulunan heyet, deprem, tsunami ve volkanik patlama ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Vatandaşların Panik Yapmasına Gerek Yok
Yaşanan gelişmelerle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Orhan Tatar, “10-15 gündür ciddi bir sismik aktivite mevcut. Bugün itibarıyla bu sismik aktivitelerin sayısı yaklaşık 2 bine ulaşmış durumda. Bunlar arasında en büyük deprem 5.2 büyüklüğünde. Bu depremler, farklı kıyılarda ve bölgelerde hissedildi. Geçen hafta AFAD’ın koordinasyonunda yapılan toplantıya birçok bilim insanı katıldı ve konu detaylı bir şekilde değerlendirildi. Olası riskler üzerinde tartışmalarda bulunuldu. Bölgedeki koordinasyon toplantılarının devam etmesi kararı alındı. Volkanik patlama ve tsunami konuları da gündeme geldi. Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner ve ekibi, olası bir tsunami durumunda kıyılarımıza ulaşma süresinin 1 saat olduğunu belirtti. Ancak, bu durumun kıyılarımızda yıkıcı bir etki yaratmayacağını söyleyebiliriz” dedi.
Farkındalık Faaliyetleri ve Bilgilendirme
Prof. Dr. Tatar, sözlerine şöyle devam etti: “AFAD olarak vatandaşlarımızı bilgilendirmek zorundayız. İl ve ilçe planlarımızı değerlendiriyoruz ve farkındalık faaliyetleri yürütüyoruz. Vatandaşlarımızın panik yapmasına gerek yok; devletimizin tüm organları gerekli çalışmaları yürütüyor. Sosyal medyada oluşabilecek dezenformasyonlara itibar edilmemeli, resmi açıklamalar dikkate alınmalıdır. Bu toplantının devamı yarın Aydın’da yapılacak ve oradan Didim’e geçilecektir. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, ilk bilgiyi aldıktan sonra AFAD’a tsunami uyarısı gönderiyor. AFAD, ihtiyaç durumunda yerel yönetimlere ve vatandaşlara Afet Yönetimi ve Karar Destek Sistemi (AYDES) üzerinden kısa mesaj, ezan sistemi, yerel mobil siren sistemleri ve titreşimli mesaj yöntemleriyle bu durumu aktaracaktır.”
Tsunami ile İlgili Değerlendirmeler
Tsunami ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, “Geçmişe baktığımızda, geçmişten gördüklerimiz gelecekte de tekrarlayabilir, ancak can kaybı olmayacaktır. Depremlerin meydana geldiği bölgede tsunami oluşma riski bulunmaktadır. Ancak tsunami, Türkiye kıyılarına ulaştığında gücü azalacak ve yıkıcı etkisi kalmayacaktır. Süre 1 saat ve bizim yapmamız gereken, kıyıdan daha uzağa gitmektir. Korkmamıza gerek yok; süremiz var. Zaten uyarılar zamanında yapılacak ve beklenmedik bir durum yaşanmayacaktır. Kıyıdan uzaklaşarak zararı en aza indirmek mümkündür” açıklamalarında bulundu.
Volkanik Patlama Tehlikesi Yok
Volkanik patlama ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Levent Gülen, “Sismik deprem aktivitesi 25 Ocak’tan beri devam etmektedir. Yer kabuğunun içine doğru yükselen magma, bir magma odasında yer almakta. Bu ortamda basınç ve sıcaklık oldukça yüksek. Ayrıca hidrotermal çözeltiler ve gazlar mevcut. Bu durum, basınç oluşturuyor. Küçük depremlerin oluşmasının nedeni hidrokraking olarak bilinen hidro parçalamadır. Bu süreçte bölgede 8 adet normal fay bulunmaktadır. Bu faylar volkanik nedenlerle tetiklenebiliyor ve 5 civarındaki büyük depremleri oluşturabiliyorlar. Magma odasının derinliği 7 ila 12 kilometre arasında ve yüzeye ulaşabilmesi için 7 kilometre daha mesafe bulunmaktadır. Şu an itibarıyla bir patlama tehlikesi bulunmamaktadır. Eğer bu sismik aktivite sığ bölgelere 2-3 kilometre kadar gelirse volkan püskürmesinden bahsedebiliriz. Türkiye kıyılarına olan uzaklık 140 kilometreden fazla olduğu için gazın taşınması sırasında seyrelme olacaktır. Dolayısıyla, Santorini’de gözlenen ölümler gibi olayların yaşanması söz konusu değildir. Çıkan gazların kimyasal analizleri sürekli olarak yapılmakta ve bu gazların yüzde 90’ının karbondioksit olduğu saptanmaktadır. Volkan tehlikesi açısından panik yapacak bir durum yok. Durum 7 gün 24 saat izlenmekte, vatandaşlarımız bu konuda müsterih olsun” diye konuştu.