Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ursula von der Leyen Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi. Bu önemli buluşmanın ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve von der Leyen, düzenlenen ortak basın toplantısında görüşmelerinin ana hatlarını paylaştılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa Birliği üyeliği, Türkiye için stratejik bir hedef olmaya devam ediyor. Üyeliğimizin yalnızca ülkemize değil, aynı zamanda birliğe de önemli katkılar sağlayacağı açıktır. Son gelişmeler, Türkiye’nin kilit ülke konumunu daha da perçinlemiştir.” şeklinde konuştu.
Başkan von der Leyen ve heyetiyle gerçekleştirdikleri görüşmelerin, ilişkileri canlandırmak için atılabilecek ortak adımlar üzerine yoğunlaştığını belirten Erdoğan, “Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya koymalarını beklediğimizi kendilerine ilettim. Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğini vurguladım.” dedi.
ESAD SONRASI SURİYE’DE YENİ DÖNEM
Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin ve AB’nin Suriye’nin istikrarına verdiği önemin altını çizdiğini belirterek, “Bugünkü görüşmemizde Suriye sahasındaki son gelişmeleri detaylıca ele aldık. Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunması ile katılımcı bir idarenin tesis edilmesi konusunda hemfikir olduğumuzu gördük.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “61 yıllık zulmün, baskının ve karanlığın ardından yıkılan Baas rejimi geride kelimenin tam anlamıyla büyük bir enkaz bıraktı. Yaklaşık bir milyon insan katledildi, nüfusunun yarısı yerlerinden edildi ve 13 yıldır süren çatışmalardan dolayı bitap düşmüş bir Suriye ile karşı karşıyayız.” şeklinde konuştu.
SURİYE HALKI AĞIR YÜKÜ KALDIRAMAZ
Suriye halkının bu ağır yükün altından tek başına kalkmasının mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, “Suriye’nin komşularının, dost ve kardeş ülkelerin, AB ile uluslararası kuruluşların güçlü desteğiyle süratle ayağa kalkması gerekiyor. Uluslararası toplum, 13 yıl boyunca katliama uğrayan Suriye halkına yeterli desteği veremedi. Şimdi bunu telafi etmek mümkündür. Bunun yolu da Suriye’nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor.” dedi.
Erdoğan, Şam Büyükelçiliği’nin 12,5 yıllık aranın ardından cumartesi günü yeniden faaliyete geçtiğini aktararak, Türkiye’nin Suriyeli kardeşlerine desteğe devam edeceğini vurguladı.
SURİYE TERÖR YUVASI OLMAKTAN ÇIKARILMALI
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Bu süreçte ülkenin terör yuvası olmaktan çıkarılması gerekiyor. Gerek DAEŞ, gerekse de PKK ve uzantılarıyla mücadele, görüşmemizde ele aldığımız hususların başında geldi. Türkiye, her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir. Yegane NATO müttefikidir. Bu örgütlerin palazlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bölgenin geleceğinde ne DAEŞ’e ne de PKK ve türevlerine yer yoktur.”
SURİYE’DE BİRLİKTE ÇALIŞMAYA HAZIRIZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “13 yıllık insani buhran ve çatışma döneminde AB ile birçok projeyi hayata geçirdik. Birliğin, ülkemizin yükünü hafifletmek amacıyla sağladığı desteği, gönüllü geri dönüşleri kolaylaştırmak için çeşitlendirmesini bekliyoruz. Bu desteğin Suriye’de temel altyapı yatırımlarını içerecek şekilde orta ve uzun vadeli, kapsamlı ve sürdürülebilir olması çok mühimdir. Suriye’nin kuzey bölgelerinde bu alanda birçok faaliyette bulunmuş bir ülke olarak birlikte çalışmaya hazırız.” dedi.
GAZZE’DE SON DURUM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’ye ilişkin de önemli bilgiler vererek, “Kışın gelmesiyle birlikte Gazze’deki insani durum daha da kötüleşti. Dün yine bir okulun hedef alındığı menfur bir katliam daha gerçekleşti. Bundan 13 ay önce ruhumun ruhu dediği üç yaşındaki torunu Rim’i gözlerinden öperek cennete uğurlayan Halid Nebhan’ın dün şehit edildiğini öğrendik. Rabb’im, torunuyla birlikte cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. İsrail saldırılarında can veren 50 bin Filistinlinin neredeyse tamamını Rim gibi çocuklar, kadınlar ve yaşlılar oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Sayın Başkan ile görüştüğünde Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması ve kalıcı ateşkesin sağlanmasının önemine dikkat çektiğini belirtti ve Avrupalı dostlarımızın Netanyahu hükümetine baskı yapması gerektiğini vurguladı.
ÖNEMLİ BAŞLIKLAR
- Ukrayna’da gecikmeksizin adil ve istikrarlı barışın sağlanmasına yönelik tespit ve görüşlerimizi paylaştım.
- Türkiye ve AB arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç var. Aday ülke olarak biz bu iradeye sahibiz. AB Komisyonu’nun da Sayın Von der Leyen ile gerekli iradeyi sergileyeceğine inanıyorum.
- İki gün sonra yapılacak zirvede ilişkilerdeki tüm kısıtlamaların kaldırılmasını, askıya alınan yüksek düzeyli diyalogların canlandırılmasını, gümrük birliğinin güncellenmesi beklentimize cevap vermesini ve vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerinin hızlanmasını temenni ediyorum.
AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLER
VON DER LEYEN: EN ÜST DÜZEY BÜROKRATIMIZ GÖNDERİLECEK
Ortak basın toplantısında söz alan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Suriye halkının barışçıl bir geçiş dönemine ihtiyacı var. Kritik dönemde Suriye’ye vereceğiniz destekten bahsettiniz. Bizim de en üst düzey bürokratımız bölgeye dönecek. Şu anda adımları artırmalıyız. Erken biçimde temel hizmetlerin ve altyapı hizmetlerinin sağlanması için çalışmalıyız. İnsani yardımı 160 milyon euroya çıkardık. İnsani yardım köprüsü de kuruldu ve ilk teslimat bu hafta gerçekleşecek.” diye konuştu.
SURİYE’YE DÖNÜŞLER GÜVENLİ VE ONURLU OLMALI
Türkiye’nin istikrar için önemini vurgulayan von der Leyen, “Esad rejiminin yıkılması, Suriyelilere geri dönme ve hayatlarını yeniden inşa etme ümidi veriyor. Ancak tabii ki çok dikkatli hareket etmek gerekiyor. Bütün geri dönüşlerin gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde gerçekleşmesi gerekiyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile birlikte çalışarak gerekli koşulların sağlandığından emin oluyoruz.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’NİN ROLÜ ÇOK ÖNEMLİ
Von der Leyen, “Türkiye’nin istikrara kavuşmada çok önemli bir rolü var. Terörizme karşı birlikte çok dikkatli olmalıyız. Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerini de anlamak gerekiyor. Bugün aynı zamanda Türkiye ve AB arasındaki ilişkileri değerlendirme fırsatımız oldu. Bizim ilişkimiz karmaşık olduğu kadar zengin bir ilişki. Aynı zamanda ileri doğru devam eden bir ilişki. Ekonomik ilişkimiz her zamankinden güçlü. 206 milyar euroluk ticaret hacimini artırmak istiyoruz. Niyetimiz, ileriye taşımak ve güçlendirmek.” diye ekledi.
İLAVE 1 MİLYAR EURO TAHSİS EDİLDİ
Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşleri de dâhil olmak üzere göç ve sınır yönetimine katkıda bulunacağını belirten von der Leyen, “Türkiye’nin sürekli ve daima milyonlarca kişiye ev sahipliği yaptığını biliyorum. Biz de bu çabanızda sizin yanınızda durduk. 2011 yılından bu yana AB, neredeyse 10 milyar euroyu mültecilerin ve ev sahibi toplumun desteklenmesi için sağladı. İlave 1 milyar euro 2024 için tahsis edilmiş durumda. Mültecilerin sağlık sistemini ve eğitim çalışmalarını destekleyecek. Aynı zamanda göç ve sınır güvenliği ile gönüllü geri dönüşlere odaklanacak. Sahada gelişmeler devam ettikçe bu 1 milyarı Suriye’deki ihtiyaçlar ortaya çıktıkça onlara da tahsis edebiliriz.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE KİLİT BİR ORTAĞIMIZ
Von der Leyen, sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye gerçekten göç yönetimi konusunda kilit bir ortağımız. Sınır yönetimi ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele için çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekiyor.”