Bolu Kartalkaya’daki Yangın Felaketi Sonrası Güvenlik Önlemleri Tartışmaları

Bolu Kartalkaya’daki Yangın Felaketi Sonrası Güvenlik Önlemleri

Türkiye Gazetesi’nden Necmi Çiçekçi’nin haberine göre, Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın felaketi sonrasında, bölgede bulunan sitelerde güvenlik eksikliklerinin giderilmesi amacıyla bir seferberlik başlatıldı. Birçok site yönetimi, acil olarak genel kurullarını toplayarak mevcut güvenlik açıklarını belirlemeye koyuldu. Bu kapsamda, yangın güvenliği ile ilgili raporlar hazırlanarak gerekli alım süreçlerine geçildi.

Ancak, bu güvenlik önlemleri için yapılacak masrafların kimin sorumluluğunda olduğu, yani kiracı mı yoksa ev sahibi mi olduğunu belirlemek konusunda tartışmalar başladı. Bazı site yönetimleri, masrafların toplu alım yoluyla karşılanması ve bu giderlerin aidatlara yansıtılması gerektiğini savunurken, diğerleri ise bu masrafların doğrudan ev sahiplerinden tahsil edilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Hukukçular, Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre, sitelerdeki yangın tüpü, alarm sistemleri, yangın söndürme aparatları ve yangın merdivenleri gibi güvenlik ekipmanlarının “demirbaş” olarak kabul edildiğini belirtiyor. Bu durumda, bu ekipmanların temini ve bakımı gibi masrafların ev sahipleri tarafından karşılanması gerektiği vurgulanıyor. Ancak, kira sözleşmelerinde ortak alan giderlerinin kiracılar tarafından üstlenileceğine dair bir madde bulunuyorsa, bu masrafların aidatlardan karşılanması mümkün olabiliyor.

Kira Sözleşmesine Göre Değişim Gösteriyor

Hukukçular, konuyla ilgili olarak şu açıklamaları yapıyor: “Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 16. maddesi gereğince, sitelerdeki ortak kullanım alanlarına ait güvenlik ekipmanları ‘demirbaş’ olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, bu ekipmanların alımı, bakımı ve yenilenmesi gibi giderlerin ev sahipleri tarafından karşılanması gerekmektedir. Hukuki çerçeve açısından bakıldığında, yangın güvenlik ekipmanlarıyla ilgili masrafların ev sahiplerine ait olduğu söylenebilir. Ancak, bu durum kira sözleşmelerinde yer alan maddelerle değişebilir. Eğer kira sözleşmesinde, ‘ortak alan giderlerinin kiracı tarafından karşılanacağı’ veya benzeri ifadeler varsa, bu durumda yangın güvenlik ekipmanlarına dair masrafların aidatlardan ödenmesi kiracılar için geçerli hale gelebilir.”

Tartışmalara Sebep Oluyor

Bu konu hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan avukatlar, “Uygulamada, bu mesele sıkça anlaşmazlıklara yol açmaktadır. Özellikle kiracılar, kira sözleşmelerinde bu tür masrafların kendilerine yansıtılacağına dair açık bir ifade olmadığını öne sürerek ek ödeme yapmayı reddedebilmektedir. Diğer taraftan, ev sahipleri, güvenlik tedbirlerinin tüm sakinlerin yararına olduğunu ve dolayısıyla masrafların adil bir şekilde paylaştırılması gerektiğini savunmaktadır. Bu durum, site yönetimlerinin ve hukukçuların karşısına önemli bir problem olarak çıkmaktadır. Anlaşmazlıkların önüne geçmek için, kira sözleşmelerinde ortak alan giderlerine ilişkin maddelerin net ve açık bir şekilde yer alması büyük önem taşımaktadır. Kiracılar, sözleşme imzalamadan önce bu maddeleri dikkatlice incelemeli ve gerekirse hukuki danışmanlık almalıdır. Ayrıca, site yönetimleri, genel kurul toplantılarında alınan kararları tüm sakinlere şeffaf bir şekilde iletmeli ve masrafların nasıl paylaşılacağı konusunda ortak bir mutabakat sağlanmasına özen göstermelidir” ifadelerini kullanıyor.