Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Ayna: Anadolu Göğünün İpek Mahyası Sergisi

    “Ayna: Anadolu Göğünün İpek Mahyası Sergisi”, Anadolu’nun zengin kültürel mirasını ve ipek işçiliğini keşfetmenizi sağlayan büyüleyici bir sergi. Geleneksel motifler ve modern sanatın buluştuğu bu eşsiz deneyimi kaçırmayın!

    "Ayna: Anadolu Göğünün İpek Mahyası Sergisi", Anadolu'nun zengin kültürel mirasını

    “Ayna: Anadolu Göğünün İpek Mahyası” sergisi, Konya’nın zengin vakıf mirasını gözler önüne seriyor. Bu sergi, sadece tarihi eserleri tanıtmakla kalmayıp, bu mirasın arka planda bıraktığı derin anlam dünyasını da yansıtıyor. Unutulmuş hikayeleri ve yapıların inşa edildiği dönemin ruhunu sergileyen bu özgün çalışmanın, Vakıf Katılım tarafından hayata geçirilen Vakıf Eserleri Envanter Projesi kapsamında Üsküdar Mimar Sinan Galerisi’nde sanatseverlerin beğenisine sunulması büyük bir önem taşıyor.

    Sergi, Konya’da Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze kadar ulaşan vakıf eserlerine dair bilgi ve belgeleri bir araya getiren “Konya Vakıf Eserleri” isimli kitabın bir yansıması olarak hazırlandı. Sergi küratörü Numan Noyan Küçük ile proje yürütücüsü Fatih Ketancı, sergiyi ve Vakıf Eserleri Envanter Projesi’ni AA muhabirine anlattı.

    Geniş Bir Envanterin Ortaya Çıkması

    Proje yürütücüsü Fatih Ketancı, ilki Hatay şehri için gerçekleştirilen Vakıf Eserleri Envanter Projesi’nin, Vakıf Katılım’ın sosyal sorumluluk projelerinden biri olduğunu vurguladı. 6 Şubat 2023’de meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay’daki vakıf kültür varlıklarının fotoğraflanarak belgelenmesinin öneminin arttığını belirten Ketancı, “Kayıt altına alınan vakıf eserlerinin bir kısmı ya tamamen yıkıldı ya da ciddi oranda zarar gördü. Bu yapıların tekrar ayağa kaldırılmasında bu envanterin çok kıymetli bir işlevi olacak.” dedi.

    “Konya Vakıf Eserleri” kitabının hazırlık sürecinin yaklaşık 2 yıl sürdüğünü aktaran Ketancı, devamında şunları ekledi: “Ön hazırlıklar, prodüksiyon, metinlerin yazılması, edisyon, çeviriler, tasarım ve matbaa süreci, yaklaşık 2 senelik bir çalışmaydı. Konya’da yer alan yaklaşık 300 vakıf eseri çok detaylı bir şekilde fotoğraflandı. Envanter fotoğrafçılığını, yapıya ait tüm detayları görmemiz gerektiği şeklinde algılıyoruz. Dolayısıyla dışındaki yazıtlarından süslemelerine, taş ve ahşap işçiliğine, sütunlarına, mekanın içerisindeki detaylara kadar her şeyi çok detaylı ve nitelikli bir şekilde fotoğraflamamız gerekiyor. Bu fotoğraflardan yola çıkarak da “Konya Vakıf Eserleri” kitabı ortaya çıktı. Sanat tarihçisi Prof. Dr. Ali Boran hocamızın önderliğinde, ödüllü fotoğraf sanatçısı Mirkan Tunç’un fotoğraf editörlüğünde bu çalışmayı yaptık.”

    Kitaba ve sergiye dair aldıkları olumlu tepkilerin altını çizen Ketancı, projenin Bursa ve Kütahya’da devam ettiğini de sözlerine ekledi.

    Sergide Çocukların Rolü

    Proje yürütücüsü Ketancı, Mimar Sinan Galerisi’nde Konya vakıf eserleriyle ilgili bir sergi yapmanın son derece kıymetli olduğunu belirtti. Mimar Sinan’ın mimari geleneğimizdeki önemine dikkat çeken Ketancı, “Konya’nın hikayesi 1000 yıllık. Bu sergide bunun tüm duraklarını göstermeye gayret ettik. Özellikle çocukların etkileşim kurabileceği bir alan oluşturmak istedik ve bunu başardığımızı düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

    Küratör Numan Noyan Küçük, projeyi kendisine teklif edildiğinde büyük bir heyecan duyduğunu ve yeni nesillere vakıf eserleri ile tanışma fırsatı sunmayı hedeflediğini ifade etti. Serginin adındaki “Ayna” kelimesinin önemine değinen Küçük, “Sergi, dünden bugüne mirasımızı yansıtıyor. Buraya gelen konuklar, atalarının zamanında bu eserleri yaptığını, şimdi sıranın kendilerinde olduğunu görecekler.” dedi.

    Küçük, hem kitabın hazırlık sürecine hem de Selçuklu ve Osmanlı mimarisini ele alan iki video çalışmasına sergide yer verildiğini belirtti. Ziyaretçilerin karşısına 3 büyük kemer kapı çıkacak. “Her kapının iki anlamı var. İlk katman, dün, bugün ve yarını ifade ederken diğer anlamında ise Selçuklu, Osmanlı ve günümüzdeki Türkiye Cumhuriyeti’ni ifade ediyorlar. Bu sayede bir zaman yolculuğuna davet ediyoruz.” diye ekledi.

    Ayrıca, taş odada vakıf eser mantığını ifade eden dört temel unsurun bulunduğunu belirten Küçük, “Nasıl ki insan bedeninin en küçük yapı taşı hücreyse, vakıf eserlerinin en küçük yapısı da aslında küfeki taşıdır.” dedi. “Ecdadımız bu taşları müthiş işlemiş. Biz de bu taşı tekrar bir taş ustasına yaptırmak istedik ancak İstanbul şartlarında bir taş ustasına ulaşamadık.” dedi.

    Çocuklara Yönelik Etkileşimli Alanlar

    Küçük, sergide özellikle çocuklara hitap edecek alanlar tasarladıklarını belirterek, “Bir puzzle alanı var. Dönen küpler ile farklı mimari öğeleri sergiliyoruz. Çocuklar bu alana bayılıyor ve burada kendileri keşfetsin istiyoruz. Vakıf eserlerini çocuklara anlatmak zahmetli olabilir ancak burada onların kalplerine ve akıllarına bir mim bırakıyoruz. Belki de geleceğin Mimar Sinan’ı buraya sergiye gelen bir çocuktan çıkacak.” ifadelerini kullandı.

    Proje kapsamında 15 bin fotoğraf çekildiğini ancak sergide 500’ün üzerinde fotoğrafa yer verebildiklerini dile getiren Küçük, fotoğraf sergisinin üzerine mahya küpleri gibi alanlar ve bir deneyim alanı tasarladıklarını belirtti.

    Bu özgün sergi, 10 Mart’a kadar ziyaret edilebilir.