Türk Hava Kuvvetleri’nin (THK) modernizasyonunda kritik bir dönüm noktası yaşandı. Türkiye ve Birleşik Krallık arasında, 44 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağının tedarikine yönelik uygulama düzenlemelerinin imzalanmasıyla, uzun süredir kilitli kalan süreç resmen açıldı.
Almanya’nın uzun süren vetosunun kalkmasıyla mümkün hale gelen ve tahmini bütçesi 11 milyar doları aşan bu anlaşma, Ankara’nın savunma alanında çok katmanlı ve çok uluslu kaynaklara dayanan bir tedarik stratejisini yansıttığı şeklinde yorumlanıyor. Uçakların alım süreci, hız ve uzun vadeli stratejik derinlik prensibiyle iki ana aşamaya ayrıldı.
BİRİNCİ AŞAMA: ACİL KAPASİTE VE HIZLI ÇÖZÜM (FAZ 1)
Milli Savunma Bakanlığı’nın öncelikli hedefi, THK’nın operasyonel kapasitesini hızla takviye etmek. Bu nedenle, tedarikin Faz 1 olarak adlandırılan ilk kısmı, mevcut uçakların hızlıca envantere katılması üzerine kuruldu.
Acil Tedarik Kaynakları
İlk aşamada, Katar’dan 12 ve Umman’dan 12 olmak üzere toplam 24 adet kullanılmış (ikinci el), ancak modernizasyonu tamamlanmış Eurofighter uçağının alınması planlanıyor.
Teslimat Takvimi
Bu uçakların, yeni üretim süreci beklenmeden 2026 yılının hemen başından itibaren kademeli olarak teslim edilmeye başlanması hedefleniyor. Bu hamle, uluslararası bürokratik engellerin aşılarak zaman kazanılması anlamına geliyor.
İKİNCİ AŞAMA: YENİ ÜRETİM VE STRATEJİK ORTAKLIK (FAZ 2)
Anlaşmanın asıl stratejik öneme sahip ve uzun vadeli işbirliğini kapsayan ayağını ise Faz 2 oluşturuyor.
Yeni Nesil Tedarik
Bu süreçte, Birleşik Krallık’ın üretim hatlarında üretilecek 20 adet sıfır Eurofighter uçağının filoya dahil edilmesi öngörülüyor.
KAAN Vurgusu
Faz 2, salt uçak alımının ötesine geçerek, Türkiye’nin milli savaş uçağı KAAN’ın geleceği için hayati önem taşıyan teknoloji transferi, parça üretimi ve diğer savunma sanayii işbirliklerinin somutlaştırılacağı stratejik bir süreci temsil ediyor.
STRATEJİK ETKİLER: FÜZE KAPASİTESİ VE BÖLGESEL DENGE
Eurofighter Typhoon’un envantere katılımı, Türkiye’nin jeopolitik konumunda ve hava gücünde çarpan etkisi yaratacaktır.
Hava Muharebesinde Üstünlük
Uçağın en kritik yeteneği, 200 kilometreden fazla menzile sahip, görüş ötesi (BVRAAM) MBDA Meteor füzelerini kullanabilmesi. Bu mühimmatın entegrasyonu, THK’nın hava-hava muharebe gücünü ve caydırıcılığını yeni bir seviyeye taşıyacak.
F-35 Çıkmazına Köprü Çözüm
S-400 krizi sonrası F-35 programından dışlanan Türkiye için Eurofighter, KAAN’ın operasyonel hale geleceği sürece kadar THK’nın savaş kabiliyetini ve operasyonel etkinliğini koruyacak en uygun 4.5 nesil platform olarak görülüyor.
Ege’de Dengeleyici Rol
Bölgesel rekabet bağlamında, bu tedarik, Ege ve Doğu Akdeniz’deki hassas hava kuvvetleri dengelerini etkileyerek, Türkiye’nin pozisyonunu güçlendiren bir dengeleyici unsur yaratacaktır.
DİPLOMASİDE FIRLATMA RAMPASI
Almanya’nın vetosundan vazgeçmesi ve İngiltere ile imzalanan bu işbirliği, Türkiye’nin Batı İttifakı (NATO) ile savunma sanayii ilişkilerinde bir yumuşama ve güven tazelenmesi olarak yorumlanıyor. Bu pozitif ivmenin, ABD Kongresi’nde beklemede olan F-16 modernizasyon ve tedarik sürecine de olumlu yansıyarak diplomatik zemin hazırlayabileceği belirtiliyor.
Gözlemciler, önümüzdeki süreçte Türkiye’nin, hem Avrupa hem de ABD ile savunma ve dış politika alanındaki ilişkilerini Eurofighter anlaşmasının yarattığı bu yeni momentum ile yeniden şekillendireceğini ifade ediyor.

