Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    ANKARA’DA AYHAN BORA KAPLAN SUÇ ÖRGÜTÜ DAVASI

    Ankara’da Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davası, organize suçlar ve yargı süreci üzerindeki etkileriyle dikkat çekiyor. Bu davanın detayları, sanıkların iddiaları ve kamuoyundaki yankıları hakkında bilgi edinin.

    Ankara'da Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davası, organize suçlar ve

    ANKARA’da Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne dair görülen 11 sanıklı ‘gizli tanık’ davasında, emniyet mensubu olan 6 sanık hakkında uygulanan yurt dışına çıkış yasağı kaldırıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bu kapsamlı soruşturma, Ayhan Bora Kaplan suç örgütü ile bağlantılı olarak, birçok önemli ismi hedef aldı.

    Dava sürecinde, eski İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, eski Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, eski şube komiserleri Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz ile birlikte sivil sanıklar Nurullah Özgür Kopuk, Ramazan Kubat, Adem Kaçan, Mustafa Çotuk ve Erdoğan Sertçelik hakkında ‘Görevi kötüye kullanma’, ‘Göreve ilişkin sırrın açıklanması’, ‘Suçluyu kayırma’ ve ‘Tanığı etkilemeye teşebbüs’ suçlarından iddianame hazırlandı ve dava açıldı.

    Bu dava, Ankara 13’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmekte. Daha önceki duruşmada, aralarında emniyet personelinin de bulunduğu 7 tutuklu sanık hakkında tahliye kararı verilmesiyle birlikte, davada artık tutuklu sanık kalmamış oldu.

    Bugün gerçekleşen duruşmaya, tutuksuz sanıklardan Nurullah Özgür Kopuk, Kerem Gökay Öner, Ramazan Kubat, Mustafa Çotuk, Ufuk Gültekin ve Gökhan Karaca katıldı. Hakim, sanıklara kendilerini savunma fırsatı tanıdı. Tutuksuz sanık Ufuk Gültekin, üzerine atılı suçlamaları kesin bir dille reddederek, “Serdar Sertçelik’in Etlik Şehir Hastanesi’ne tedavi için gittiğinde, ‘Yaralandığı için gözaltına alınmasına dair sakınca vardır’ yazısı yazılması konusuna ilişkin savcıyla yaptığımız yazışmaları dosyaya sunuyorum. Savcımız, tanışıklığımıza istinaden bana soru sorardı ve talimatlar da verirdi,” dedi.

    AMİRLERİMİN TALİMATLARI DOĞRULTUSUNDA GÖREVİMİ YAPTIM

    Tutuksuz sanık Kerem Gökay Öner ise, önceki beyanlarını yineleyerek, “Devletin memuru, emniyet mensubu olarak karşınızdayım. Görevim sırasında amirlerimin talimatları doğrultusunda hareket ettim. Bunun dışında kanun dışı hiçbir şey yapmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum,” ifadelerini kullandı.

    Diğer sanıklar, dosyanın bu aşamasında ek bir beyanlarının olmadığını belirterek, adli emanetteki telefonlarının ve eşyalarının iade edilmesini talep ettiler. Sanık Öner’in avukatı Suna Öztaşdöndören, dosyanın aydınlatılması adına İl Emniyet Müdürü Engin Dinç ve Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kaya‘nın dinlenmesini talep etti. Cumhuriyet savcısı ise, delillerin henüz tamamlanmadığı gerekçesiyle telefonların iadeleri taleplerinin reddedilmesini ve eksik hususların tamamlanmasını mahkemeden istedi.

    Mahkeme, dosyada adı geçen ve Macaristan’da tutuklu olduğu belirtilen Serdar Sertçelik‘in Türkiye’ye dönmesi halinde tanık olarak dinlenmesine ilişkin İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazının sorulmasına, sanıklardan Karaca, İlkyaz, Öner, Çelik, Demircan ve Gültekin hakkındaki yurt dışı yasağı adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verdi. Ayrıca, adli emanette bulunan İlkyaz‘a ait 3 silah ve telefonun kendisine iadesine hükmetti. İl Emniyet Müdürü Engin Dinç ve Savcı Mustafa Kaya‘nın tanık olarak dinlenmesi taleplerini şu aşamada reddeden mahkeme, duruşmayı 17 Eylül‘e erteledi.