Nöbetçi Eczaneler
Massachusetts’te Fulbright Burslusu Türk Öğrenci ICE Tarafından Gözaltına Alındı
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Tufts Üniversitesi’nde doktora eğitimi gören ve Fulbright bursu sahibi olan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk’ün, 25 Mart akşamı evinin yakınlarında ABD İç Güvenlik Bakanlığı’na (DHS) bağlı Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlileri tarafından gözaltına alındığı bildirildi.
Olay, Boston’a bağlı Somerville kentinde meydana geldi. İftara gitmek üzere evinden çıkan Öztürk, sivil ve bazıları maskeli altı ICE görevlisi tarafından durdurularak kelepçelendi. Gözaltı anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri sosyal medyada yayılırken, görevlilerin Öztürk’ün telefonunu zorla almaya çalıştığı anlar da kayıtlara yansıdı.
Olayın Seyri
• Tarih: 25 Mart 2025, akşam saatleri
• Yer: Somerville, Massachusetts
• Taraflar:
• Rümeysa Öztürk (Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi)
• ICE (Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi)
• DHS (İç Güvenlik Bakanlığı)
Avukatından Açıklama: “Nerede Olduğu Belli Değil, Hakkında Suçlama Yok”
Öztürk’ün avukatı Mahsa Khanbabai yaptığı yazılı açıklamada, müvekkilinin geçerli F-1 vizesine sahip olduğunu ve şu ana dek hakkında herhangi bir suçlama yöneltilmediğini belirtti. Khanbabai, gözaltı sonrası Öztürk’e ulaşılamadığını ve gözaltının yasal temeline ilişkin hiçbir bilgi verilmediğini vurguladı.
Tufts Üniversitesi yönetimi de gözaltı işlemiyle ilgili kendilerine resmi bir bilgilendirme yapılmadığını açıkladı.
Sosyal Medyada Tepkiler ve Endişeler Artıyor
Öztürk’ün Türk arkadaşları, Anadolu Ajansı’na yaptıkları açıklamada, kendisine ulaşamadıklarını ancak gözaltına alınmadan önce ailesini bilgilendirmeyi başardığını ifade etti. Öğrenciler, Öztürk’ün bir süre önce Filistin yanlısı görüşlerini ifade ettiği bir yazının, İsrail yanlısı faaliyetleriyle bilinen Canary Mission adlı internet sitesi tarafından kişisel bilgileriyle birlikte hedef gösterildiğini de hatırlattı.
Bu gelişmelerin ardından Boston’da bir grup Filistin destekçisi, Öztürk’ün serbest bırakılması talebiyle gösteri düzenleyeceklerini duyurdu.
Senatör Elizabeth Warren: “Anayasal Özgürlüklere Yönelik Bir Tehdit”
Demokrat Partili Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, gözaltıyı “medeni özgürlüklere karşı endişe verici bir örüntünün parçası” olarak değerlendirdi.
Warren, özellikle üniversite kampüslerinde Filistin’e destek veren öğrencilerin hedef alındığını belirterek, Trump yönetiminin yasal statüye sahip bireyleri gerekçesiz şekilde toplumdan kopardığını ve bu uygulamaların Amerikan Anayasası’ndaki temel özgürlüklere aykırı olduğunu ifade etti.
DHS’den Açıklama: “Öğrenci Vizesine Aykırı Faaliyetler”
ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, Öztürk’ün öğrenci vizesine aykırı şekilde “faaliyetlerde bulunduğunun” tespit edildiğini bildirdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Rümeysa Öztürk, Tufts Üniversitesi’nde doktora eğitimi gören, geçici vizeyle ülkede bulunan bir Türk vatandaşıdır. Soruşturmalar neticesinde, Amerikalıları hedef alan yabancı bir terör örgütü olan Hamas’ı desteklemeye yönelik faaliyetlerde bulunduğu belirlenmiştir.”
Açıklamanın devamında, ABD’de öğrenci vizesinin “bir hak değil, bir ayrıcalık” olduğu ve bu tür faaliyetlerin vizenin iptali için gerekçe oluşturduğu vurgulandı.
Filistin Destekçilerine Yönelik Baskı Artıyor
Rümeysa Öztürk’ün gözaltına alınması, ABD’de özellikle üniversitelerde Filistin’e destek veren öğrencilere ve akademisyenlere yönelik artan baskılar bağlamında değerlendirilirken; daha önce benzer gerekçelerle gözaltına alınan Filistinli aktivist Mahmud Halil ve sınır dışı edilmek istenen Georgetown araştırmacısı Badar Han Suri vakaları da gündeme taşındı.
Bu olay, ABD’de akademik özgürlükler ve göçmen hakları konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Gözaltına alınan öğrencinin yasal statüsüne rağmen kamuya açık gerekçe sunulmadan alıkonulması, hukuk devleti ilkeleri ve ifade özgürlüğü açısından ciddi soru işaretleri doğuruyor. Özellikle etnik ya da politik aidiyete dayalı fişleme ve hedef göstermelerin artması, üniversite ortamlarının güvenliğini ve ifade alanlarını doğrudan etkiliyor.