Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Dizi ve Sinema Sektöründe Tekelleşme ve Şantaj İddiaları

    Dizi ve sinema sektöründe tekeleşme ve şantaj iddialarının derinlemesine incelendiği bu içerikte, sektördeki güç dinamikleri, yapımcılar arasındaki rekabet ve etik sorunlar ele alınıyor. Güncel durumu ve olası etkileri keşfedin.

    Dizi ve sinema sektöründe tekeleşme ve şantaj iddialarının derinlemesine incelendiği

    Dizi ve Sinema Sektöründe Tekelleşme İddiaları

    Dizi ve sinema endüstrisinde yaşanan tekelleşme ve şantaj iddiaları, kamuoyunun gündeminde önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Bu bağlamda, ID Danışmanlık şirketinin sahibi olan menajer Ayşe Barım, 2013 yılında gerçekleşen Gezi olaylarının planlayıcılarından biri olduğu iddialarıyla dikkat çekmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen kapsamlı soruşturma sonucunda, Barım 27 Ocak tarihinde gözaltına alınmış ve ardından tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir.

    Kız Kardeşi Gözaltında

    Bu soruşturma çerçevesinde, Ayşe Barım’ın avukat olan kız kardeşi I.S.G. ve bir arkadaşı, Barım’ın gözaltında olduğu günlerde delil karartmaya çalıştıkları iddiasıyla gözaltına alındı. İddialara göre, I.S.G., ablası Ayşe Barım’ın bankadaki kasasına erişim sağlamış ve doktor olan arkadaşıyla birlikte Levent’teki bankaya giderek kasadan bir çuval ve bir zarf almıştır.

    Kayyum Öncesi Hazırlık İddiası

    Alınan zarfın içerisinde altın olduğu öğrenilirken, bu durumun aydınlatılması amacıyla avukat I.S.G. ve doktor arkadaşı “delil yok etme ve gizleme” suçlamasıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınan I.S.G. ve arkadaşı, ifadelerinde şu şekilde belirtmişlerdir: “Eğer şirketimize kayyum atansaydı zor duruma düşecektik. Bu duruma düşmemek için para ve altın aldık.”

    Olay, sektördeki güç mücadelelerinin ve etik dışı uygulamaların boyutlarını gözler önüne seriyor. Bu tür gelişmeler, dizi ve sinema sektörünün geleceği açısından endişe verici bir tablo çiziyor.

    KAYNAK: SABAH