Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Açıklamaları
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Anadolu Ajansı Editör Masası’nda Türkiye’nin dış politika gündemi ve uluslararası alandaki son gelişmelere dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Bakan Fidan’ın açıklamalarından bazı önemli noktalar şu şekildedir:
Önemli Bir Ziyaret
Fidan, Suriye’nin yeni temsilcisi Ahmed Şara’nın Türkiye’ye yaptığı ziyareti vurgulayarak, “Dünkü ziyaret oldukça önemliydi. Sayın Şara, Türkiye’ye ikinci kez gelirken, ilk olarak Suudi Arabistan ile görüşmeler gerçekleştirmişti. Kendisiyle yaptığımız görüşmelerde PKK/YPG konusundaki tutumunun son derece net olduğunu gözlemledim. Bu netlik, Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli.” şeklinde konuştu.
Suriye’de Milli Bütünlük
Bakan, Suriye’de tam bir milli bütünlük sağlanması gerektiğini belirterek, “Bütün etnik kökenlerin eşit haklara sahip olmasını savunuyoruz. Siyasi ve idari bölünmelerin kabul edilemeyeceği gerçeği, herkes tarafından anlaşılmalıdır. Siyasi istikrarsızlık, kimseye fayda sağlamaz ve ülke bütünlüğünü sağlama adına vatandaşların haklarını ihmal etmek asla doğru değildir.” dedi.
Devlet Bahçeli’nin Çağrısı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrılarını fevkalade önemli bulduğunu ifade eden Fidan, “Bahçeli, büyük bir siyasi risk üstlenerek ülkenin menfaatleri doğrultusunda fedakarlık yapma örneğini sergilemiştir. Klasik siyaset dilinden uzaklaşarak, ülkenin genel menfaatlerini düşünmesi takdire şayandır. Asıl milliyetçilik budur.” şeklinde konuştu.
Terörle Mücadele
Fidan, terörle mücadelenin devlet organlarının büyük bir titizlikle yürüttüğü bir konu olduğunu vurguladı. “Cumhurbaşkanımız, terörsüz bir Türkiye için çok hassas bir yaklaşım sergiliyor. Hiçbir şeyi şansa bırakma lüksümüz yok. Gelebilecek olumlu katkılar, işimizi kolaylaştırır. Terörle mücadelede her türlü yöntemi kullanmalıyız. Cumhurbaşkanımızın liderlik özellikleri burada belirginleşmektedir. Gerektiğinde diyalog, gerektiğinde ise mücadele ile bu savaşı sürdürmemiz şart.” dedi.
ABD’nin Suriye Politikasına Dair Beklentiler
ABD’nin yeni yönetimi hakkında konuşan Fidan, “Suriye’deki Suriyeli misafirlerimizle de konuştuk. Umut ediyoruz ki, burada isabetli bir karar verilir. Beklentimiz, ABD’nin YPG’ye olan desteğini kesmesidir.” açıklamasında bulundu.
PKK’nın Suriye’den Defedilmesi
Fidan, Şara’nın hapishaneleri kontrol altına alma vizyonuna da dikkat çekerek, “Suriye Devleti, kendi bütünlüğünü sağlamak adına PKK unsurlarını ortadan kaldıracaktır. PKK kadrolarının Suriye’den defedilmesi gerekiyor. Öncelikle uzlaşma yoluna gidilecektir.” ifadelerini kullandı.
DEAŞ ile Mücadele
DEAŞ ile mücadelede Türkiye’nin, Irak, Suriye ve Ürdün arasında ortak bir mekanizma oluşturmayı hedeflediğini belirtti.
Irak’taki PKK Varlığı
Fidan, Irak ile yürütülen terörle mücadele mekanizmalarına da değinerek, “Irak’ta Bağdat’taki siyaset, PKK meselesini Türkiye’nin sorunu olarak görüyor. Sincar’da örgütün belli bir noktaya hapsedildiğini gözlemliyoruz. Irak’ın olağanüstü durumlardan kurtulması gerekiyor. Bu durumu aşamadığı sürece yatırım çekmekte zorlanacaktır.” dedi.
Trump Yönetimi ile İlişkiler
Fidan, her yeni yönetimle birlikte yeni bir sayfa açıldığını ancak geçmişte kalan sorunların da devam ettiğini ifade etti. “CAATSA yaptırımlarıyla ilgili görüşlerimiz açık; bu durum müttefik ilişkilerine yakışmıyor.” diye belirtti.
Netanyahu’nun Olası Eylemleri
Fidan, Netanyahu’nun ateşkes anlaşmasının ardından Gazze’de yeniden savaşı başlatma ihtimaline karşı endişelerini dile getirerek, “Ateşkes anlaşmasının uygulaması şu an sessiz bir şekilde ilerliyor. Ancak, Netanyahu’nun rehineleri aldıktan sonra tekrar savaş başlatma girişiminde bulunabileceği kaygısını taşıyoruz.” dedi.
Trump’ın Gazze Açıklamasına Tepki
Trump’ın Gazze ile ilgili açıklamalarının kabul edilemez olduğunu belirten Fidan, “Filistin meselesi, Filistinlilerin sürgün edilmesiyle başlamıştır. 1967 sınırlarına dayanan bir Filistin Devleti kurulması gerektiğine inanıyoruz. Trump’ın iki devletli çözüm konusundaki sessizliği endişe vericidir.” şeklinde konuştu.
Fidan, “Gazze’deki temel durum, insanların soykırıma tabi tutulmasıdır. 1.8 milyon insan ölümle pençeleşmektedir. Hem İsrail hem de Filistinlilerin güvenlik endişelerini göz önünde bulundurarak, uluslararası toplumun bu duruma müdahale etmesi gerekmektedir. Dünya, orman kanununa doğru ilerliyor ve bu kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.