Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Fırsatçılık ve Toplumsal Güvensizlik: Yangın Tüplerindeki Fiyat Artışları

    Fırsatçılık ve toplumsal güvensizlik konularını ele alan bu içerikte, yangın tüplerindeki fiyat artışlarının ardındaki nedenler ve toplum üzerindeki etkileri inceleniyor. Güvenliğin önemi ve fırsatçı davranışların sonuçları hakkında derinlemesine bir bakış.

    Fırsatçılık ve toplumsal güvensizlik konularını ele alan bu içerikte, yangın

    Fırsatçılık ve Toplumsal Güvensizlik: Yangın Tüplerindeki Fiyat Artışları Üzerine

    Türkiye’de birçok felaketin ardından ortaya çıkan “fırsatçılık” durumu, özellikle yangın tüplerindeki fiyat artışlarıyla bir kez daha gündeme geldi. Uzmanlar, bu tür fırsatçılıkların toplumsal güvensizliği artırdığına dikkat çekiyor.

    Sosyolog Dr. Berat Dağ, fırsatçılık ve bunun gibi olumsuz davranışların önlenmesi için Türkiye’de devlet, toplum ve bireylerin üzerine düşen hayati sorumluluklar bulunduğunu ifade etti. Dr. Dağ, “Bu bağlamda, devletin adalet, eşitlik ve özgürlük dengesine dayanan hukuk, siyaset, ekonomi ve eğitim odaklı düzenlemelerini artırması hayati önem taşımaktadır.” şeklinde konuştu.

    Dr. Dağ, “Bir daha bu tür faciaların yaşanmaması için her kurumun ve bireyin etkili bir şekilde harekete geçmesi gerekmektedir.” dedi. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümünden Dr. Berat Dağ, Kartalkaya’daki otel yangını ve sonrasında yangın tüpü fiyatlarındaki artış gibi olayları değerlendirerek fırsatçılığın toplum üzerindeki etkilerine değindi.

    Batılı Değerlerin Çarpık İthalatı

    Dr. Dağ, Türkiye toplumunun yaklaşık iki yüz elli yıldır, halka hamaset veya husumet üzerinden yaklaşan seçkinci kadrolar tarafından belirleyici olmaya çalışılan bir aşırı Batılılaşma sürecinden geçtiğini belirtti. Bu durumun, Batılı kapitalist ulus-devletlerin çıkarcılık temelli değerlerinin Türkiye’ye çarpık bir şekilde ithal edilmesini beraberinde getirdiğini vurguladı. “O nedenle, Türkiye’de devlet, toplum ve bireyi bütünleştiren adalete dayalı kadim değerler güncellenmedikçe, ortaya çıkan krizleri fırsata çevirmeye çalışan insanlık dışı eylemlerin artması kaçınılmazdır.” dedi.

    Toplumsal Güvensizliğin Artışı

    Dr. Berat Dağ, Türkiye özelinde fırsatçılığın toplumsal güvensizliği artırdığına dikkat çekti. “Toplumsal güven duygusunun giderek zayıfladığı bir ortamda, fırsatçılığın daha da çoğalması beklenebilir. İnsanların birbirinden şüphelendiği, kimsenin kimseyi sevmediği bir toplumda, fırsatçılık örneklerinin artması bireylerin kendilerini tecrit etmelerine yol açabilir. Bu durum, bireyin en temel gereksinimlerinden biri olan toplumsal yaşamın ciddi bir tehdit altında olduğunu göstermektedir.” ifadesinde bulundu.

    Adil ve Dayanışmacı Değerlerin Önemine Vurgu

    Her toplumda çıkarcılığa dayalı kültürel değerlerin bulunduğunu belirten Dr. Dağ, “Buradaki asıl sorun, bu değerlerin tarih ve toplum açısından ne kadar etkili olduğudur. Osmanlı Devleti’nin mevcut kaynakları özel şahısların elinde birikmesini engelleyerek topluma dağıtma geleneği, bu noktada hatırlanmalıdır. Dolayısıyla, bu tür krizlerde Türkiye’nin toplumu merkeze alan adil ve dayanışmacı değerlerle temellendirilmiş bir tarihî birikimi olduğunu fark etmek büyük önem taşımaktadır.” dedi.

    Toplum ve Birey İçin Hayati Sorumluluklar

    Dr. Dağ, fırsatçılığın önlenmesi için Türkiye’de devlet, toplum ve bireylerin sorumluluğuna vurgu yaparak, “Devletin adalet, eşitlik ve özgürlük dengesine dayalı hukuk, siyaset, ekonomi ve eğitim odaklı düzenlemelerini artırması çok önemlidir. Bununla birlikte, Türkiye’de toplum ve bireyin de kendi çıkarları ile diğer bireylerin çıkarlarını buluşturan özgürlükçü örgütlenmeler inşa etmeye başlaması büyük bir anlam taşımaktadır. Devlet, toplum ve birey arasında etkili bir etkileşim kurulabilirse, bu tür yıkıcı sonuçların azalması mümkündür.” dedi.

    Faciaların Yeniden Yaşanmaması İçin Harekete Geçilmeli

    Kartalkaya’daki yangın faciası nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getiren Dr. Dağ, “Bir daha böyle faciaların yaşanmaması için her kurumun ve bireyin etkili bir şekilde harekete geçmesi gerekmektedir. Bu nedenle, gereksiz çatışmaları bir kenara bırakıp, en mikro alandan en makro alana kadar adalet ve dayanışma temelli yapı ve etkileşimlerin artırılması zorunludur.” şeklinde sözlerini tamamladı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı