TÜBİTAK’tan Yapay Zeka Alanında Stratejik Gelişmeler
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen ziyarette, TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu üyelerine, Türkiye’nin yapay zeka ve dijital dönüşüm süreçlerindeki önemli çalışmaları hakkında detaylı bilgiler sunuldu. Sunumda, Türkiye’nin en güçlü süper bilgisayarının çeşitli alanlarda, özellikle yapay zeka uygulamaları, büyük veri analizi, ileri seviye hesaplamalar ve savunma sanayisi projeleri gibi kritik alanlarda nasıl kullanıldığına vurgu yapıldı. Ayrıca, ARF ACC’nin Türkiye’nin dijital ve teknolojik dönüşüm sürecindeki kritik rolü ile dünya sıralamasındaki 230’uncu konumu ve enerji verimliliğinde elde edilen 26’ncı sıraya dair bilgiler paylaşıldı.
Sunumda, Türkiye’de yapay zeka ekosisteminin geliştirilmesi amacıyla TÜBİTAK’ın yürüttüğü faaliyetler detaylandırıldı. Bu kapsamda, Ulusal Yapay Zeka Stratejisi çerçevesinde kurumun üstlendiği roller belirtildi. Türkçe büyük dil modelinin geliştirilmesi, Türkiye’yi küresel bir oyuncu haline getirecek işlemci altyapısının oluşturulması, yapay zeka girişim ekosisteminin desteklenmesi ve yapay zekanın sosyoekonomik etkilerinin analiz edilmesi gibi önemli projelere değinildi. TÜBİTAK, bu projelerin gerçekleştirilmesinde hem özel sektörün hem de kamu kurumlarının ihtiyaçlarını karşılamak için bilim insanları tarafından oluşturulan araştırma konsorsiyumları aracılığıyla stratejik destek sağlıyor.
Yerli ve Milli Teknolojilerin Önemi
TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez, sunumun ardından yaptığı konuşmada, insanlık tarihindeki teknolojik ilerlemelere ve yapay zeka alanındaki gelişmelere dikkat çekti. Dönmez, “Geçtiğimiz yüzyılın son çeyreğinde elektronik teknolojilerdeki gelişimle birlikte, bilgisayarlar ve diğer dijital cihazlar hayatımızda yer aldı. Özellikle bu asrın son yıllarında, organlarımızı ikame etmek yerine, aklımızı taklit edebilen yeni teknolojilere ulaştık. Disiplinlerarası bir alan olarak yapay zekayı tüm destek ve burs programlarında öncelikli alan olarak konumlandırıyoruz.” dedi.
Dönmez, yapay zekanın insan aklını taklit etme potansiyelinin büyük bir teknolojik devrim olduğunu ifade ederek, şu şekilde devam etti: “Her yeni teknoloji insanoğluna faydalar sağlamakla birlikte, doğru kullanılmadığı takdirde tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Toplumların kötü amaçlarla bu teknolojiyi kullanabilme riski de bulunmaktadır. Komisyon olarak, yapay zeka ve dijital teknolojilerin toplum yararına en etkili şekilde kullanılabilmesi için gerekli adımları atacağız. Araştırmalarımıza devam ederek insanımızın bu yeni kazanımlardan en iyi şekilde faydalanabilmesi için doğru yönde adımlar atmaya kararlıyız. Yerli ve milli teknolojilerin kullanılmasını önemsiyoruz.”
TÜBİTAK’ın Destek Programları
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın, yapay zekanın dijital dönüşüm süreçlerinde verimlilik, otomasyon ve karar alma mekanizmalarını iyileştirme kapasitesinin önemini vurguladı. Aydın, “Güçlü altyapı, ileri düzey veri analitiği yetkinliği ve bu süreçleri yönlendirebilecek nitelikli insan kaynağı, yapay zeka alanındaki başarının ve sürdürülebilir gelişimin temel taşlarını oluşturuyor.” diyerek, yapay zekayı tüm destek ve burs programlarında öncelikli alan olarak konumlandırdıklarını belirtti.
Aydın, sözlerine şöyle devam etti: “Bu alanda yetkin insan kaynağının yetiştirilmesi için teknoloji öğretimi temel bir unsurdur. Mevcut beceri ve yetkinliklerin güncellenmesi ve ileri seviyeye taşınması için bilgi paylaşım ağları ve uluslararası işbirlikleri kritik rol oynuyor.” TÜBİTAK’ın bilim insanı destekleri ve burslarının bu amaç doğrultusunda yürütüldüğünü dile getiren Aydın, “Yapay zeka ve büyük veri alanlarında küresel arenada rekabet gücümüzü artırmak için TÜBİTAK Yapay Zeka Enstitüsü başta olmak üzere çeşitli araştırma merkezleri ve enstitülerimiz aracılığıyla stratejik araştırmalara imza atıyoruz.” açıklamasında bulundu.
Eğitim, sağlık, enerji ve ulaşım gibi kritik sektörlerde yapay zeka tabanlı yenilikçi hizmet ve ürünlerin, kurumların stratejik yönelimlerini şekillendirdiğini ve rekabet avantajı sağladığını belirten Aydın, bu sürecin potansiyel riskler ile etik ve düzenleyici sorumlulukları da beraberinde getirdiğini ifade etti. Aydın, erken aşama yapay zeka teknolojilerinin en büyük zorluklarından birinin, teorik ve pratik çerçevede henüz öngörülemeyen dinamikler ve belirsizlikler olduğunu vurgulayarak, bu durumun dikkatle yönetilmesi gerektiğini kaydetti.
Ziyaret sırasında TÜBİTAK yetkilileri ve komisyon üyeleri, yapay zeka alanındaki stratejik planlamalar üzerine de görüş alışverişinde bulundu.
KAYNAK: AA