Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Taksim Gezi Parkı Olayları Soruşturması ve Ayşe Barım’ın Tutuklanması

    Taksim Gezi Parkı olayları soruşturması ve Ayşe Barım’ın tutuklanması üzerine detaylı bir inceleme. Olayların arka planı, gelişmeler ve tutuklamanın etkileri hakkında kapsamlı bilgiler için makalemizi okuyun.

    Taksim Gezi Parkı olayları soruşturması ve Ayşe Barım'ın tutuklanması üzerine

    Taksim Gezi Parkı Olayları Soruşturması

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Taksim’deki Gezi Parkı odaklı olaylarla ilgili olarak menajer Ayşe Barım hakkında başlatılan soruşturmayı sürdürüyor. Bu süreç, yazılı ve görsel medyada yer alan Barım’a dair iddiaların ardından başlamıştır. Savcılık, soruşturma çerçevesinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) gönderdiği yazıda, 27 Mayıs 2013 tarihinden itibaren yaşanan yasa dışı gösterilerin yaygınlaşması, bu olaylar üzerine yapılan propaganda faaliyetleri ve kamuoyuna yasal bir şekilde yansıtılmaya çalışılan durumların detaylarının incelenmesini talep etti. Bu bağlamda, olayların büyüyerek kamu güvenliğini tehdit eder hale gelmesine neden olan tüm medya kayıtlarının derlenmesi ve soruşturma dosyasına eklenmesi istenmiştir.

    Soruşturma Gelişmeleri

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, Ayşe Barım “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme” suçlamasıyla tutuklanmıştır. Soruşturmanın detayları arasında, firari sanık Memet Ali Alabora’nın başka bir kişiyle gerçekleştirdiği bir görüşmeye ait ses kaydının içeriği bulunmaktadır. Bu ses kaydında, Gezi Parkı odaklı olaylarla ilgili sanatçılarla Gezi Parkı’nda bildiri yayınlanması konusunda fikir alışverişinde bulunulduğu ve bu fikirlerin hayata geçirildiği tespit edilmiştir.

    Barım’ın, Gezi Parkı davasının sanıklarından Osman Kavala, Çiğdem Utku Mater ve Memet Ali Alabora ile sıkı bir iletişim içinde olduğu, menajerliğini yaptığı sanatçıları Gezi Parkı olaylarına katılmaları konusunda yönlendirdiği ve kendisinin de bu sanatçılarla birlikte olaylara katıldığı belirtilmektedir.