Antalya’da 6 Milyar Dolar Değerindeki Arazi Davasında Yeni Gelişmeler
Antalya kent merkezi, yaklaşık 6 milyar dolar değerindeki bir arazi davasıyla ilgili önemli bir karara ev sahipliği yaptı. Antalya 1’inci Sulh Hukuk Mahkemesi, kentin en değerli parklarını, kamu binalarını, beş yıldızlı otelleri, spor tesislerini ve yaklaşık 10 bin konutu kapsayan Meltem ve Bahçelievler mahalleleri ile Konyaaltı Beach Park’ı içeren yaklaşık 4 bin dönümlük arazinin, Arap Süleyman, Hacıbekirzade Hacı Mehmet Ağa ve Hazine arasında eşit ana hissedar mirasçılar olduğuna hükmetti.
Antalya Kadastro Mahkemesi de bu karara dayanarak arazi tespitinde bulundu. Söz konusu arazi, Antalya’nın en değerli lokasyonlarından birinde yer almaktadır.
SAHTE MİRASÇILARIN ORTAYA ÇIKMASI
2011 yılında, bugünkü değeri 6 milyar doları aşan arazinin üç hissedarından biri olan Arap Süleyman’ın mirasçılarından, sahte belgelerle mirasçı listelerinden çıkarılan Balbeyli Havva ile Ayşe isimli kızlarının varlığı tespit edildi. Arap Süleyman’ın kızı Ayşe’nin mirasçılarının araştırılması sonucunda, bu koldan gelenlerin mirasçı listesinde yer almadığı, ayrıca Havva isimli kızı yerine belgelerde sahtecilik yapılarak başka bir Havva’nın gösterildiği ve sahte mirasçıların oluşturulduğu belirlendi.
Tarafların avukatları, Balbeyli Havva ile Ayşe açısından Antalya 1’inci Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 1992 yılında alınan kararın yenilenmesi talebiyle Antalya Kadastro Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak Antalya Kadastro Mahkemesi, bu talebi reddetti.
RET KARARININ İSTİNAFTA BOZULMASI
Red kararı, istinafa taşındı ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8’inci Hukuk Dairesi, Antalya Kadastro Mahkemesi’nin kararını bozdu. Yeni mirasçılık belgesine dayanarak yargılamanın iadesi talep edildi. Avukatlar, mevcut durumda veraset ilamının iptali sonucunda Kadastro Mahkemesi’nce yargılamanın iadesine gidilerek yeni bir hüküm kurulması ve mevcut tapu kayıtlarında maliklerin ve malik hisse oranlarının değişmesinin söz konusu olacağını belirtti.
Kent merkezindeki arazide günümüzde çok sayıda yapı bulunmaktadır.
RAPOR SONRASI MİRASÇILIK DURUMU
Diğer yandan, kendisinin mirasçı olduğunu iddia eden Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nde görevli Hüsnü Yiğit, 2011 yılında Antalya 4’üncü Sulh Hukuk Mahkemesi’nde bir veraset ilamı davası açtı. Mahkemenin talebi üzerine bilirkişi uzmanları tarafından hazırlanan raporda, Osmanlıca tüm şeriye sicilleri ve bugüne kadar çıkan tüm veraset ilamları incelendi. Raporda, Arap Süleyman’ın mirasçıları olarak ilk eşinden kızı Ayşe, ikinci eşinden oğulları Mehmet Ali, Osman, Hacı Necip ile kızları Zeliha ve Havva gösterildi. Bu altı ismin soyları da belirtildi.
Bilirkişi raporunda, Hüsnü Yiğit’in üst soyunun mirasçı olmadığı net bir şekilde ortaya kondu. Mahkemeye delil olarak sunulan Osmanlı arşivi evraklarından biri, bu durumu destekleyen önemli bir belge oldu.
BU DAVA DA İSTİNAFA GİTTİ
Antalya 4’üncü Sulh Hukuk Mahkemesi’nde devam eden veraset ilamı davası sürecinde, bilirkişi raporunun tebliğ masraflarını yatırması için davayı açan Hüsnü Yiğit’e süre verildi. Ancak bilirkişi raporunda sahte mirasçı olduğu belirtilen Yiğit, bu gideri yatırmadığı için dava reddedildi. Diğer müdahil vekillerinin ve davalıların yargılama gideri yatırma talepleri de mahkemece dikkate alınmadı. Ayşe kolundan mirasçı olan müdahil davacılar, bu kararı istinafa taşıdı ve Antalya 4’üncü Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararına yönelik istinaf süreci devam etmektedir.
BÜTÜN İNŞAAT PROJELERİ TEHLİKE ALTINDA
Ayşe kolu mirasçılarının avukatları, ayrıca şu değerlendirmeyi yaptı:
- “Antalya 4’üncü Sulh Hukuk Mahkemesi’nin veraset ilamı davasının sonucuna göre, veraset ilamının tekrar düzenlenmesi ve Arap Süleyman’ın Ayşe isimli kızının verasete dahil edilmesi halinde, mevcut tapu kayıtlarının değişmesi, dolayısıyla tapu kayıtlarında hissedar olarak görünen Arap Süleyman mirasçılarının hisse oranının azalması söz konusu olacaktır.”
- “Bu durum, devam eden tüm kamulaştırma davalarının ve inşaat projelerinin durmasına yol açabilir.”