Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Ali Hiçsolmaz: Denizle Bütünleşmiş Bir Hayat

    Ali Hiçsolmaz’ın denizle iç içe geçmiş yaşam hikayesini keşfedin. Doğayla uyum içinde geçen yıllar, denizle kurduğu bağ ve hayatına yön veren deneyimlerini bu ilham verici içerikte bulabilirsiniz.

    Ali Hiçsolmaz'ın denizle iç içe geçmiş yaşam hikayesini keşfedin. Doğayla

    Ali Hiçsolmaz: Denizle Bütünleşmiş Bir Yaşam

    Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde yaşayan 81 yaşındaki Ali Hiçsolmaz, çocuk yaşta başladığı balıkçılığı bırakmış olsa da denizden ve limandan bir türlü ayrılamıyor. Ömrünü denize adayan Hiçsolmaz, bugün hala limana gelerek balıkçı ağlarını tamir ediyor ve bu mesleği yaşatmaya devam ediyor.

    Her gün Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesindeki balıkçı barınağında ağ tamir eden Hiçsolmaz, çocukluk yıllarındaki balıkçılık serüvenine veda etmesine rağmen denizle olan bağını koparamıyor. 2019 yılında geçirdiği bir kaza sonucunda teknelere binmeyi bırakmak zorunda kalsa da limandan ayrılmayan Hiçsolmaz, denizle olan güçlü ilişkisinin devam ettiğini belirtiyor.

    Geçmişin İzleri: Aile ve Balıkçılık

    Ali Hiçsolmaz, yaptığı açıklamalarda, “1949 senesinde rahmetli annem vefat etti. Annem vefat ettikten sonra 2 kardeş kaldık. Babama evlenmesi teklif edilmiş ama babam, ‘Ben çocuklarımı üvey anneye bırakmam, onlar benim yadigarım. Çocuklarıma hem analık da yapacağım hem babalık’ demiş. Nur içinde yatsın, bizi bu yaşlara kadar getirdi. Annem vefat edince mecburen babamızın yanına geliyorduk. Evde soba yanacak ama yakacak kimse yok, 5-6 yaşındaki çocuk soba yakabilir mi? O zaman balıkçı kahvesine geliyorduk. Balıkçı ağabeylerimiz bizi kahveye alıyordu. O dönemde 18 yaşının altındaki çocuklar kahveye giremiyordu. Biz kahvede beklerdik, her gün babamın gelmesini beklerdik. Daha sonra babamla denize gitmeye başladık,” şeklinde anılarını paylaşıyor.

    Bir Kazanın Ardından

    Hiçsolmaz, “1950 senesinden 2019’a kadar balıkçılık yaptık. 2019’da bir kaza geçirdim, kolum kırıldı. Refleksim kalmadı, bu yüzden balıkçılığı bıraktım. O zamandan beri tekneye bile binmedim. Ama her gün limana gelip her türlü ağı yaparım. Hem balıkçı arkadaşlara yardımcı oluyorum hem de harçlığımızı çıkarıyorum. Kahve köşelerinde oturmaktansa burada gelip hava alıyorum. 70 senenin verdiği bir şey var. Burayla bir bağım var, kopamıyorum,” diyerek denizle olan derin bağını ifade ediyor.

    Teknoloji ve Geleneksel Balıkçılık

    Ali Hiçsolmaz, balıkçılığın teknolojiyle nasıl değiştiğine de dikkat çekiyor: “Köroğlu’nun bir deyimi var, ‘Delikli Demir çıktı mertlik bozuldu’ diye. Denizlere artık saç tekneler girdi, radarlar girdi, balıkçılık teknolojiye döndü. Teknolojiye dönünce de ne var ne yok hepsini tutuyorlar. Yani bilinçsiz avcılık yapılıyor. Teknolojiyi kullanmayacak mısın? Tabii ki kullanacaksın. Ama her şeyin bir kararı vardır, hududu vardır,” diyor.

    Denizcilik Tecrübeleri

    Denizcilik tecrübelerini paylaşan Hiçsolmaz, “Bizim zamanımızdaki havalar esmiş olsa, şimdi şu denize gidenlerin yarısı telef olurdu. Biz de atalarımızdan gördük mesela. Şimşek çaktığı zaman, gök gürlediği zaman nereden ne gelecek onlardan öğrendik. Ne havalara tutulduk ama atalarımızdan öğrendiklerimizle, onlardan edindiğim tecrübelerle o havaları atlattık. Yani teknolojiye çok güvenilmez, teknoloji çok oynak olur. Eskiden havaların hareketine göre, bulutların hareketine göre hareket ederdik. Zaten hava sana önceden bildiriyor, ‘kaç’ diyor, ‘bir yerlere sığın’ diyor. Denizde en büyük fırtına sistir. Çünkü hiçbir yeri göremezsin. Pusulan, radarın yoksa karayı göremezsin,” şeklinde konuşarak denizciliğin inceliklerine dikkat çekiyor.

    Sonuç olarak, Ali Hiçsolmaz’ın hayatı, denizle olan derin bağını ve geleneksel balıkçılığın zorluklarını gözler önüne seriyor. Bu tür hayat hikayeleri, denizle iç içe geçmiş bir neslin yaşadığı deneyimleri ve karşılaştıkları zorlukları anlamak için önemli bir kaynak oluşturuyor.