Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’ndan Yargı ve İktidar Üzerine Çarpıcı Açıklamalar

    İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, yargı ve iktidar ilişkileri üzerine dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Siyasi durumu ve adalet sistemindeki çarpıklıkları eleştiren Dervişoğlu’nun görüşlerini kaçırmayın.

    İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, yargı ve iktidar ilişkileri

    İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’ndan Önemli Açıklamalar

    İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, yargı ve yürütme organlarında görev yapanlara seslenerek, “Kanunsuz emirleri reddedin, hukukla bağdaşmayan kararları vermekten vazgeçin, kendi kardeşinizin kanına girmeyin. Sizleri yetiştiren bu büyük millete ve Cumhuriyet’e olan borcunuzu ödeyin” dedi.

    Dervişoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangınına değinerek, “Yöneticilerin ihmallerinden kaynaklanan hiçbir ölüm, toplumun hassas olduğu duygular istismar edilerek geçiştirilemez. 2002 sonrasında yönetimin ihmali, denetim eksikliği ya da kayırmacılığından kaynaklanan ve ‘kader, fıtrat’ denilerek üstü örtülen ölüm sayısı yaklaşık 55 bin civarındadır. Bu sayıya deprem felaketlerinde hayatını kaybedenler dahil değildir” dedi.

    Dervişoğlu, devletin en tepe noktasındaki şahıstan, bakanlarına, bakan yardımcılarına ve diğer yöneticilere kadar neredeyse hepsinin açık ya da örtülü bir şekilde holding patronu olduğu bir düzenin içinde yaşadıklarını vurguladı. “İhaleye çıkmak için sorumluluk yarışına giren, oturdukları koltuğu Erdoğan’ın verdiği ‘tımar’ zannedenler, görev sorumluluğuna geldiği zaman sırra kadem basıyorlar. Bu isimlerin en bilineni, Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy. Kendi atadığı bürokratlar aracılığıyla kendi işletmelerini denetleyen, kendi otellerine istediği kıyı şeridinden arsa tahsis ettiren biri olarak, Türkiye’yi ucuz turizm cenneti haline getirip, kültür ve turizm potansiyelini yok eden bir şahsiyettir. Adeta Erdoğan’ın kayyım rejiminin bir özetidir. Biz, 22 senedir günahına girdiğiniz yüz binlerce vatandaşın hesabını mahşere bırakmayacağız. Bu kayyım düzeninizi başınıza yıkacağız” ifadelerini kullandı.

    ‘Hepimiz Birer Sayıdan İbaretiz’

    Dervişoğlu, AK Parti iktidarının Türk milletine karşı bir kalkışma içerisinde olduğunu öne sürerek, “Bu kalkışma, kişilerle ilgili değil, milletin bütünüyle ilgilidir. Büyük Türk milletine karşı dört bir koldan giriştikleri bu kalkışmayı kişilere münferiden açılmış savaş olarak okumak, kişilerle milleti eşitlemek, meseleyi kişiselleştirmektir. Tıpkı devleti şahsı, milleti tebası gören zat-ı muhteremin yaptığı gibi. Mesele sadece gözaltılar, tutuklamalar, malum mahkeme kararları da değildir” dedi.

    Dervişoğlu, iktidardakilerin, iktidarda kalmak uğruna her şeyi göze aldıklarını, sarayın saltanatı için 85 milyonu sefalet içinde bırakma çabası içinde olduklarını belirtti. “Tüm bu yaşananlar, onların amacına ulaşmak için kullandığı araçlardır. Çünkü ortada bir saray varsa, saraydan gerisi teferruattır. Onların vatan dedikleri saraydır, bayrakları saraydır, siyasi namusları bile saraydır. Gerisi herkes ve her şey teferruattır. Hepimiz saray için sadece birer sayıdan ibaretiz. Nelere şahit olduk, hatırlayın; haber yapan gazetecilerin zulme uğradığına, şanlı ordumuzun subaylarının boğazlandığı hukuk kumpaslarına ve siyaset yapan siyasetçilerin demir parmaklıkların ardına atıldığına tanık olduk” şeklinde konuştu.

    ‘Bu Mesele, Türk Milletinin Şahsiyeti Meselesi’

    Dervişoğlu, yürütme ve yargıda görev alanlara seslenerek, “Her neredeyseniz, yerinizden çıkın, kafalarınızı artık kaldırın! Bugün vicdanınızın almadığı bu vicdansızlık düzenine, bugün namusunuzun müsaade etmediği bu namussuzluk düzenine, bugün aklınızın kabul etmediği bu akıl dışı yağma düzenine, susarak veya saklanarak daha fazla direnemezsiniz. Ya çarka girip yok olacaksınız ya da o çarka çomak sokacaksınız. Bilin ki sizler, 7 düvelin çarkına çomak sokan kahramanların evlatlarısınız” dedi.

    “Kanunsuz emirleri reddedin, hukukla bağdaşmayan kararları vermekten kaçının, kendi kardeşinizin kanına girmeyin. Bugün Ekrem İmamoğlu’na iddianame, Hüseyin Baş’a denetimli serbestlik, Ümit Özdağ’a tutuklama kararı yazan, Müsavat Dervişoğlu’na yazılan tehdit mektuplarını okuyan bu düzen, eğer bu devrana ‘dur’ demezsek, yarın hepimizi ihanet senaryolarına kurban edecektir. Bu yüzden mesele şahıslar meselesi değil, Türk milletinin şahsiyeti meselesidir” diyerek sözlerini tamamladı.