Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe’den Erdoğan’a Sert Yanıt: Enflasyon Düşmesi Fiyatları Düşürmez

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a enflasyonun düşmesinin fiyatları düşürmeyeceği konusunda sert bir yanıt verdi. Ekonomik durumu ve halkın alım gücünü tartışan bu açıklamalar, dikkatleri üzerine çekti.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a enflasyonun düşmesinin

    (MUĞLA) –

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Enflasyonu düşürdükçe alım gücünüz de artacak” ifadelerine sert bir yanıt verdi. Karatepe, “Cumhurbaşkanının ekonomi bilgisinin yetersiz olduğunu biliyorduk, ancak matematik bilgisinin de eksik olduğu ortaya çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı, enflasyonun düşmesi, fiyatların da düşeceği anlamına gelmiyor” dedi.

    CHP Genel Başkan Yardımcıları Yalçın Karatepe ve Volkan Demir liderliğindeki ekonomi heyeti, kapsamlı bir ekonomi turunun parçası olarak Muğla’da buluştu. Bu program çerçevesinde partinin Muğla İl Başkanlığı’nda bir basın toplantısı düzenlendi. Karatepe, burada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in enflasyonla ilgili söylemlerine tepki gösterdi. Karatepe, Erdoğan’a matematiksel bir örnek ile yanıt verirken, Şimşek’e ise İngilizce bir mesaj iletti.

    Karatepe, toplantıda şu ifadeleri kullandı: “Bu ziyaretlerimiz, Türkiye’nin en önemli gündem maddesinin ekonomi olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Diğer konular, gündemi değiştirmek amacıyla kasıtlı olarak gündeme getiriliyor. İş dünyası, emekçiler, çiftçiler ve esnaflar, karşılaştıkları ekonomik zorlukları nasıl aşabileceklerinin derdinde. Gündem ekonomi olmasına rağmen mevcut yönetimle bu sorunların üstesinden gelemeyeceğimiz konusunda görüşmeler yaptığımız kesimler de hemfikir. Çünkü mevcut yönetimin bakış açısı bu sorunları çözmeye uygun değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Enflasyonu düşürdükçe alım gücünüz de artacak’ demiş. Bu söylem, ekonomi bilgisinin yanı sıra matematik bilgisinin de eksik olduğunu gösteriyor. Enflasyon düşerken, fiyatların da düşeceği anlamına gelmiyor. Örneğin, bugün 100 lira olan bir ürünün fiyatı, bu yıl enflasyon yüzde 30 olsaydı 130 lira olurdu. Eğer 2024 yılında enflasyon oranı sizin verilerinize göre yüzde 45 olursa, yüzde 30’a düşen bir enflasyon gerçekte enflasyonun düştüğü anlamına gelebilir. Ancak 100 liralık bir ürünün fiyatı yine 130 lira olarak kalacaktır. Düşük seviyede tuttuğunuz emekli maaşları ve baskıladığınız ücretleri göz önünde bulundurursak, düşen enflasyonun vatandaşın alım gücünü nasıl artıracağını izah edebilir misiniz? 22 bin lira olan asgari ücret değişmeyeceğine göre, 100 liralık bir ürünün 130 lira olarak kalması, nasıl daha erişilebilir hale gelecek? Bu matematiği kamuoyuyla paylaşırsanız, biz de öğrenmiş oluruz. Enflasyonu düşürmek yeterli değil, aynı zamanda vatandaşın alım gücünü artıracak politikalar da geliştirmelisiniz. Bu konuda kamuoyunun sizden beklentisi kalmadı.”

    “İktidarın emekliye reva gördüğü refah artışı 25 kuruş”

    Emekli maaşları üzerinden “refah” vurgusu da yapan Karatepe, şu sözleri ekledi: “Sizin yönetiminiz, vatandaşa ne kadar cimri davrandığını emekli maaşlarında net bir şekilde gösteriyor. En düşük emekli aylığı 12 bin 500 liradan 14 bin 469 liraya yükseldi. Bu nasıl hesaplandı? 12 bin 500 lirayı son 6 ayda ortaya çıkan yüzde 15,75’lik enflasyon oranıyla artırdığınızda ulaşacağınız rakam, 14 bin 468 lira 75 kuruş eder. Fakat Meclis’ten çıkan rakam 469 lira oldu. Yani iktidarın emekliye reva gördüğü refah artışı sadece 25 kuruş. Çünkü 25 kuruşun sizin refahınızı artırdığına inanan bir siyasi iktidar ile karşı karşıyayız. Enflasyonun düşmesi, refahınızı artırmayacak. Yapılması gereken, gelirlerin artırılmasıdır. Esnafın iş hacmini büyütmek ve çiftçinin maliyetlerini düşürerek kazanç sağlamasını sağlamak zorundasınız.

    “Siz borç ödeyen değil, borç biriktiren bir iktidarsınız”

    Erdoğan’ın “Biz iktidara geldiğimizde IMF’ye olan borcumuz şuydu. Artık borcu olmayan bir ülkeyiz” gibi ifadelerine değinen Karatepe, şunları belirtti: “Doğrudur, IMF’ye borcunuzu ödediniz, ancak o borcun 10 katından fazlasını döviz cinsinden kamu borcu haline getirdiniz. Bu gerçeği nasıl gizleyeceksiniz? Sizin kime ne kadar borcunuz olduğundan çok, toplam borcunuzun miktarına bakmalıyız. Bu dönemde sadece borçlanmadınız, aynı zamanda cumhuriyet döneminde inşa edilen kamu varlıklarından elde ettiğiniz gelirleri de israf ettiniz. Siz IMF’ye borç ödemekle övünemezsiniz; siz borç ödeyen değil, borç biriktiren bir iktidarsınız.

    “Konulara arz yönlü bakıyor olmanız sevindirici. Geç kalmış bir şey”

    Mehmet Şimşek’in Londra’da yaptığı açıklamada “Dezenflasyonu yalnızca talep yönlü politikalarla değil, gıda, konut ve enerji gibi birçok alanda arz yönlü tedbirlerle de destekleyeceğiz” demesi dikkat çekti. Karatepe, “Sayın Şimşek, İngilizce bildiği için onun anlayacağı dilden söyleyeceğim: ‘Good morning after supper!’ Yani, ‘Akşam yemeğinden sonra günaydın!’ Biz, siz bakan olduğunuzdan beri ne diyoruz? Enflasyonla vatandaşı yoksullaştırarak mücadele edemezsiniz. Geldiğiniz yer, bunun başarısız olduğunu gösteriyor. Yüzde 39,5 olan enflasyonu yüzde 45’e çıkardınız ve ‘Bakın, ne kadar başarılıyız, enflasyonu düşürdük’ diyorsunuz. Şimdi Londra’daki açıklamanızdan anlıyoruz ki, vatandaşın yoksullaştırılması enflasyonla mücadelede beklenen sonucu vermeyecek. Bunu yıllardır söylüyoruz. Sorun, vatandaşın fazla harcaması değil. Türkiye’de talep kaynaklı bir enflasyondan söz edemeyiz. Temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan insanlar, neyin aşırı talebini oluşturup fiyatları artıracaklar? Konulara arz yönlü bakıyor olmanız, sevindirici ancak geç kalmış bir anlayış. Keşke bizim söylediklerimizi zamanında dinleseydiniz de Türkiye bu kadar yüksek enflasyon ve derin yoksullukla karşılaşmasaydı.”

    Demir: “Biz ekonomik sorunu unutturmak istemiyoruz”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir ise ülke gündeminin esas olarak ekonomi olduğunu belirterek, iktidarın suni gündemlerle bu gerçeği değiştiremeyeceğini vurguladı. Demir, “Görmekteyiz ki hükümet, bazı konuların konuşulmasını istemiyor. Bu nedenle sürekli suni gündemler yaratıyorlar. Ancak Türkiye’nin en temel ve köklü sorunu ekonomi. Vatandaş geçinmekte zorlanıyor. Hükümet, ayrıca esnafa verdiği 9 bin emekli prim gününü 7 bin 200’e düşüreceği sözünü, sermayeye neden karşı gelemediği gibi konuların konuşulmasını istemiyor. Turizmcinin kur-faiz-enflasyon sarmalından kurtulamadığını, şirketlerin konkordato ilan ettiğini ve işsizliğin arttığını, iş aramaktan ümidini kesen gençleri konuşmamızı istemiyorlar. Biz, vatandaşlarımızla her yerde görüşüyoruz. Onlara kendi ekonomi programımızın prensiplerini aktarıyoruz. Biz halkı refah ile buluşturan, sürdürülebilir bir kalkınma odaklı ekonomi programı tasarlıyoruz. Ekonomi programımızın temelinde demokrasi ve adalete olan güven olacak. Bunları yapmazsak, Türkiye’de yapılan hiçbir ekonomi programı etkili olmayacak. Biz, Türkiye’yi sürekli revize edilen orta vadeli planlarla yönetmeyeceğiz, stratejik planları da yapacağız. Hem orta vadeli hem de stratejik planlarla birlikte, günümüz Türkiye’sinde olmayan bir ekonomi programıyla ülkeyi yönetmek istiyoruz. Bunları halkımıza anlatmaya çabalıyoruz. Ekonomik sorunu unutturmak istiyorlar. Biz bu sorunu unutturmak istemiyoruz ve unutturmamak için elimizden geleni yapacağız.”