CGTN yazarı Hasiyet Niyazi'nin haberine göre, Biliyor musunuz, Konghou nasıl bir müzik aleti? Onun canlı ve güzel sesini hiç duydunuz mu? Sesi uzaktan, derinlerden; antik çağdan günümüze süzülerek gelirken, gökyüzünde dalga dalga yayılıyor.
Konghou, insanlığın en eski telli müzik aletlerinden biridir ve kökenleri eski av yaylarına kadar uzanır. Bu büyüleyici müzik aleti ilk olarak Batı Asya'daki Mezopotamya Ovası’nda ortaya çıktı ve daha sonra İran üzerinden Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’ne ve ardından Merkezi Ovalar’a ulaştı.
Arkeoloji çalışmalarında Konghou’nun batıdan doğuya yayılma sürecinde fiziksel biçimde aktarılmadığı veya basitçe kopyalanmadığı, ancak yerel halkın yabancı bilgileri özümsediği, bunu sahip oldukları bilgelikle bütünleştirdiği ve yerel ahşaptan yapıldığı keşfedildi.
Xinjiang’ın Çerçen ilçesindeki Zağunluk mezarlığından çıkarılan ve yaklaşık 2.500 yıllık bir geçmişe sahip olan ve kavak ağacından yapılan dikey Konghou, Çin’de bulunan en eski fiziksel Konghou olup, Çin'de Konghou’nun lokalizasyonuna tanıklık ederken, Çin kültürünün eklektizminin canlı bir örneği haline gelmiştir.
Konghou gibi değerli kültürel kalıntılar sadece müzik aletlerinin orijinal formunu gözler önüne sermekle kalmıyor, aynı zamanda Konghou’nun yayılma sürecinde yerel kültüre entegre olmasına de tanıklık ediyor.
Antik çağda üç ana klasik Konghou stili vardı: Yatay Konghou, Dikey Konghou ve Anka Kuşu Başlı Konghou. Guqin adlı müzik aletine benzeyen Yatay Konghou, Hubei eyaletinin Ezhou bölgesinde keşfedilen, Üç Krallık dönemine ait mavi porselenden heykelin 2 elinde tuttuğu müzik aleti işte bu Yatay Konghou türündendir; Dikey Konghou’yu, Xinjiang’da çıkarılan kavak ahşap yapımı temsil ederken, telleri bağlayan ince temel ve yuvarlak delikleri özgün bir özellik taşıyor; Anka Kuşu Başlı Konghou ise, Dunhuang Mogao Mağaraları’ndaki duvar resimlerinde sık sık görülürken, çalgının başı zarif anka kuşu oymalarıyla süslenmiştir. Bu farklı şekiller, Konghou’nun çeşitli bölgelerdeki evrimini ve yeniliğini yansıtır.
Xinjiang’daki kavak ağacından Merkezi Ovalar’daki zanaatkarların elinde hayat buluşuna, İranlı müzisyenlerden Dunhuang ressamlarının sanatsal sunumuna kadar Konghou’nun her teli Çin medeniyetinin açıklığını ve hoşgörüsünü anlatıyor. Bu sadece bir müzik aleti değil, aynı zamanda İpek Yolu Ruhu’nun müzikal yansımasıdır. Dün ile bugün arasındaki diyalogta, Konghou kendine has güzelliğiyle medeniyetler senfonisi icat etmeye devam ediyor.
Hibya Haber Ajansı