Demir-çelik sektöründe yıllarca emek veren 54 yaşındaki kaynak ustası Mücahit Yalçın, hurdalardan topladığı atık metalleri sanata dönüştürüyor. Yalçın, motor maketlerinden kalemliklere, kumbaralardan saatlere uzanan eserleriyle el emeğiyle üretilen hiçbir şeyin değersiz olmadığını söyledi.
İzmir’de yaşayan kaynak ustası Mücahit Yalçın, hurdalardan topladığı atık metalleri sanat eserine dönüştürerek demir-çelik işçiliğine farklı bir boyut kazandırıyor.
Demir-çelik sektöründe 17 yıl çalıştıktan sonra kendi atölye hayalinin peşinden giden Yalçın, kaynakçılığı yalnızca bir geçim kapısı değil, aynı zamanda bir sanat alanı olarak görüyor.
Kaynak işine tesadüfen başladığını anlatan Yalçın, “Ne yapacağımı düşündüğüm bir dönemdi. İnşaat ustalığı geçmişim vardı ama ağır iş olduğu için devam etmek istemedim. Bir arkadaşımın yanında kaynak işine başladım. 4-5 ay içinde öğrendim, kendimi geliştirdim, bütün testleri verdim.” dedi.
Yalçın, 10 yıldır sürdürdüğü mesleğinde el becerisini fark ettiğini belirterek, “Her insanın içinde bir yetenek vardır ama bazen farkında olmaz. Ben de bu işe başlayınca elimdeki beceriyi keşfettim. Maddi imkanlar nedeniyle kaynak işine yöneldim ama zamanla bunun bana bir kimlik kazandırdığını gördüm.” ifadelerini kullandı.
Atık metaller yeni bir hikâyeye dönüşüyor
Yalçın, sanat serüveninin bir gün şantiyede yaptığı küçük bir metal kutuyla başladığını anlatarak, “Artan parçaları bir kutuda toplamaya karar verdim. Atık malzemelerden küçük bir sandık yaptım, takı kutusuna benziyordu. O anda içimde başka bir şey uyandı.” dedi.
İnternette gördüğü metal el işlerinden esinlenerek farklı objeler üretmeye başlayan Yalçın, “Boş zamanlarımı değerlendirmek istedim. Yaptıklarımı görenler çok beğenince devam ettim.” ifadesini kullandı.
Eserlerinde tamamen atık metalleri kullandığını belirten Yalçın, “Ne bulursam onunla çalışıyorum. Cıvata, zincir, çark, rulman… Hepsi bir zamanlar başka bir şeyin parçasıydı. Şimdi yeni bir hikayenin içinde yer alıyorlar.” diye konuştu.
Bazı tasarımlarını çizerek, bazılarını doğrudan hayal gücüyle şekillendirdiğini anlatan Yalçın, en çok motosiklet maketleri yapmaktan keyif aldığını söyledi. Kaynak ustası Mücahit Yalçın, “Hep aynı şeyi yapmaktan hoşlanmam. Her seferinde yeni bir obje üretmek isterim ama motor yaparken aldığım zevk başka hiçbir şeye benzemiyor.” açıklamasını yaptı.
Bugüne kadar onlarca obje yaptığını belirten Yalçın, “Yaptıklarımın yüzde 90’ını hediye ettim, sadece yüzde 10’u bende kaldı. Benim için para kazanmak değil, üretmek önemli. Çünkü her yaptığım obje o anın emeğini taşıyor.” dedi.
En ilgi gören eserinin, üzerinde koşan at figürü bulunan hareketli bir kalemlik olduğunu anlatan Mücahit Yalçın, “En az elli tane yaptım. Hepsini kişiye özel olarak isimli ürettim. Hediye ettiğim insanların yüzündeki mutluluk bana yeter.” ifadelerini kullandı.
Atölye ve sergi hayali
Yalçın, ileride bir atölye kurarak daha büyük eserler üretmek istediğini şöyle dile getirdi:
“Bir atölyem olursa çok daha büyük işler yapabilirim. En büyük hayalim, tamamen hurdadan yapılmış, kanatlarını açmış dev bir kartal heykeli yapmak. Onu bir sanat eseri gibi tasarlamak istiyorum.”
Zaman zaman yaptığı eserleri sosyal medyada paylaştığını belirten Yalçın, “Bir atölyem olursa sergi açmak isterim. Şimdilik elimdeki malzemelerle, boş zamanlarımda üretim yapabiliyorum.” dedi.
Kaynak ustası Mücahit Yalçın, gençlere el sanatlarıyla ilgilenmeleri çağrısında bulunarak, “Bir şey üretmek insanın el becerisini artırır. Uğraşmak insana huzur verir. Bir objeyi düşünmek, tasarlamak, sonra ortaya çıkarmak tarifsiz bir mutluluk. Ressam yaptığı tabloyla nasıl gurur duyuyorsa, bende metalden yaptığım eserlerle aynı duyguyu yaşıyorum.” şeklinde konuştu.
Hibya Haber Ajansı