Diyarbakır’da Narin Güran Cinayeti Davası
Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuval içinde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili olarak, ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanıklar; annesi Yüksel, ağabeyi Enes, amcası Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, yargılandıkları davanın ikinci duruşmasının 2. gününde, yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi.
Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeni, arama çalışmalarının 19. günü olan 9 Eylül’de dere yatağında çuval içinde, üstü 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılmış ve çalılıklarla gizlenmiş halde bulundu. Bu cinayetle ilgili olarak tutuklanan 12 kişiden 4’ü hakkında Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Narin’e ait DNA ve kıl örnekleri, amcası Salim Güran’ın aracında bulunduğu için dikkat çekti. Bunun yanı sıra, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran da gözaltına alındı. Olay anında aynı evde oldukları tespit edilen komşuları Nevzat Bahtiyar ile birlikte, cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Davada ilk duruşma 7 Kasım’da yapıldı. Üç gün süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 26 Aralık’a erteledi.
Duruşmada Yaşanan Gelişmeler
Dün başlayan duruşmada, Salim Güran’ın işçisi olan 15 yaşından küçük R.A., pedagog eşliğinde adli görüşme odasında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden dinlendi. Ardından, Çoban A.A. ve Narin’in amcası Erhan Güran da dinlendi. Baba Arif Güran, duruşmada söz alarak duygularını ifade etti. Tutuklu sanıklar ve avukatlar, savunmalarını yaptı. Mahkeme başkanı, 14 saat süren duruşmayı bugün sabah 09.00’a erteledi.
Duruşma öncesinde, tutuklu sanıklar cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri altında çıkarılarak adliyeye getirildi. Bu davanın gelişmeleri, hem aileyi hem de toplumun geniş kesimlerini derinden etkilemekte, adaletin yerini bulup bulmayacağı ise merakla beklenmektedir.