Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Çin, küresel tedarik zincirinde stratejik konumunu pekiştiriyor

    Başkent Beijing'de düzenlenen 3. Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı (CISCE)

    Başkent Beijing'de düzenlenen 3. Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı (CISCE) dün sona erdi. Küresel tedarik zincirinin istikrarı ve verimliliğini desteklemeyi hedefleyen bu uluslararası platforma bin 200’ün üzerinde firma katılım gösterdi. Bu yıl fuarda özellikle ABD’li şirketlerin ilgisi dikkat çekti; katılımcı sayısı bir önceki yıla göre yüzde 15 artarak yabancı katılımcılar arasında ilk sırada yer aldı. Fuar boyunca 6 binden fazla iş birliği niyet anlaşması imzalandı.

    Fuar bu yıl birçok “ilk”e de sahne oldu: İlk kez bir katılımcılar birliği kuruldu, ilk inovasyon zinciri bölümü oluşturuldu ve “CISCE’nin ilk durağı” adını taşıyan yeni ürün lansman etkinliği gerçekleştirildi. Öne çıkan detaylardan biri ise tedarik zincirinin farklı aşamalarında yer alan şirketlerin ortak katılımının teşvik edilmesiydi. Örneğin, Apple, üç yerel tedarikçisiyle birlikte aynı stantta yer alarak Çin’in tedarik zinciri altyapısının cazibesini gözler önüne serdi.

    İstikrarlı tedarik zinciri küresel bir ihtiyaç

    Katılımcı şirketlerin yüksek ilgisi ve fuarda elde edilen somut sonuçlar, küresel çapta tedarik zinciri istikrarına duyulan güçlü ihtiyacı yansıttı. Jeopolitik gerilimlerin tırmanması, ticaret korumacılığının artması ve özellikle ABD’nin başını çektiği ticaret savaşları, küresel tedarik zincirini sarsmaya devam ediyor. Bu bağlamda fuarın gördüğü ilgi, "dünyayı bağlayarak geleceği birlikte inşa etme" vizyonunun hala güçlü şekilde benimsendiğini ortaya koydu.

    Günlük yaşamda kullanılan bir kahve fincanından akıllı bir otomobile kadar her ürün, uluslararası iş birliğine dayalı bir tedarik zincirine bağlı. Örneğin, bir akıllı otomobilin üretimi on binlerce şirketin ve onlarca endüstri dalının entegrasyonunu gerektiriyor. Fuar kapsamında görüşlerini paylaşan çok sayıda uluslararası şirket temsilcisi, Çin'in hızlı yanıt kabiliyeti, düşük maliyetli üretimi ve güçlü inovasyon kapasitesiyle küresel tedarik zincirinde vazgeçilmez bir rol oynadığını vurguladı.

    Çin, verimlilik ve dijital üretimde küresel liderliğe yükseliyor

    Firmalar için verimlilik, hayati bir unsur olmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler’in sanayi sınıflandırmasına göre tüm endüstriyel kategorilere sahip tek ülke olan Çin, şirketlerin karmaşık tedarik ihtiyaçlarını hızla karşılayabiliyor. GE HealthCare Başkan Yardımcısı Chen Heqiang, diğer ülkelerde bir siparişe verilen yanıt süresi 1–2 haftayı bulurken, Çin’de bunun yalnızca üç gün olduğunu belirtti.

    Honeywell’in Nanjing fabrikasının saniyede 9,5 sensör üretmesi ve Tesla’nın Shanghai fabrikasından her 40 saniyede bir araç çıkması, Çin'in üretim hızını doğrudan yansıtan örnekler arasında yer alıyor.

    Dijitalleşmenin etkisiyle, Çin’in maliyet avantajı daha da belirginleşiyor. 2025 Ocak itibarıyla dünya genelinde 189 "deniz feneri fabrikası" bulunurken, bunların 79’u Çin’de yer alıyor. Bu rakamla Çin, dünya genelindeki dijital öncü üretim tesislerinin yüzde 42’sine ev sahipliği yapıyor. Örneğin, Schneider Electric’in Wuxi'deki fabrikası, karar destek sistemi sayesinde zamanında teslim oranını yüzde 30 artırdı ve envanter maliyetlerinde ciddi tasarruf sağladı.

    “Çin hem hızlı hem de kararlı”

    Louis Dreyfus Company (LDC) Kuzey Asya Bölgesi Başkan Yardımcısı Sun Yonghua, Qingdao’da haziran ayında açtıkları gıda teknolojisi ve sanayi merkezine dair süreci örnek vererek, sadece 3 ayda sözleşmeden arazi kullanım hakkı alımına geçebildiklerini söyledi. Sun’a göre bu süreçte, işlemlerin kolaylaştırılması, hizmet garantileri ve prosedürlerin sadeleştirilmesi, Çin’in iş ortamını iyileştirme kararlılığını ortaya koydu.

    Çin, sadece üretim gücüyle değil, aynı zamanda yenilikçilik alanındaki katkılarıyla da dikkat çekiyor. Apple Direktör Yardımcısı Ge Yue, Çinli mühendislerle birlikte çalışarak, akıllı teknolojilerin tedarik zincirine entegrasyonunu hızlandırdıklarını belirtti. Bu da “Çin yaratımı”nın artık sadece üretim değil, inovasyonun da bir kaynağı haline geldiğini gösteriyor.

    Küresel dayanıklılığa Çin katkısı

    Uzmanlara göre, küresel tedarik zincirinin her aşamasının koordineli çalışması, sistemin dayanıklılığını artırmanın temel yolu. Dünyanın en büyük ticaret ve imalat ülkesi olan Çin’in altyapı bağlantılarını güçlendirmesi ve yüksek düzeyde dışa açılımı sürdürmesi, küresel sisteme önemli bir “belirlilik unsuru” sunuyor.

    Çok sayıda yabancı şirket Çin’deki yatırımlarını genişleterek, AR-GE’den üretime ve hizmete kadar uzanan bir değer zinciri kurmaya çalışıyor. Tesla, Volkswagen, General Motors gibi çok uluslu firmaların yerel parça tedarik oranları %90’ın üzerine çıkmış durumda. Panasonic Global Başkan Yardımcısı Tetsuro Honma'nın ifadesiyle, “Yabancı şirketler ancak yerlileşerek Çin’de büyüyebilir, uzun vadeli başarı yakalayabilir ve küresel rekabette öne çıkabilir.”

    Hibya Haber Ajansı