Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Diyarbakır’da 8 Yaşındaki Narin Güran Cinayeti Davası

    Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayeti, Türkiye’nin gündemini sarstı. Bu davanın detaylarını, yaşananları ve toplum üzerindeki etkilerini keşfedin. Adalet arayışında yaşanan gelişmeleri takip edin.

    Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın cinayeti, Türkiye'nin gündemini sarstı. Bu

    Diyarbakır’da Narin Güran Cinayeti Davası

    Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra bir dere yatağında çuval içerisinde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili olarak, haklarında ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanıklar; annesi Yüksel, ağabeyi Enes, amcası Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, bugün ikinci duruşma için yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi.

    Olay, Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta Narin’in kaybolmasıyla başladı. Arama çalışmalarının 19. gününde, küçük kızın cansız bedeni bir dere yatağında, üstü 30, 25 ve 20 kilo ağırlığında üç taşla kapatılmış ve çalılıklarla gizlenmiş halde bulundu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, cinayetle ilgili olarak tutuklanan 12 kişiden 4’ü hakkında dava açtı.

    İddianamede, Narin’e ait DNA ve kıl örnekleri bulunan amca Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında aynı evde bulundukları tespit edildi. Bu kişiler hakkında, ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

    Davanın ilk duruşması 7 Kasım’da gerçekleşti. Üç gün süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 26 Aralık’a erteledi.

    İkinci Duruşma Öncesi Güvenlik Önlemleri

    İkinci duruşma öncesinde mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Polis ekipleri, adliye çevresine bariyerler yerleştirerek güvenliği artırdı. Duruşma öncesinde, tutuklu sanıklar cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde adliyeye getirildi. Adliyeye girişlerde, gelenlerin çanta ve benzeri eşyaları kontrol edilip, üst aramaları yapıldı. Ambulans ekipleri de adliye çevresinde hazır bekletildi.

    Tanıkların Dinlenmesi

    Bugün gerçekleştirilecek ikinci duruşma için alınan ek kararda, sanık avukatlarının talepleri doğrultusunda 1’i tutuklu 3 kişinin tanık sıfatıyla dinlenilmesine karar verildi. Mahkeme, amca Erhan Güran ve çoban A.A.’nın (33) duruşmaya zorla getirilmesine, amca Salim Güran’ın işçisi olan 15 yaşındaki R.A.’nın ise cezaevinden celbi için karar verdi. Mahkeme dosyasına giren görüntülerde, amca Erhan Güran ile evinde yapılan toplantıda sorular sorup, daha sonra gönderdikleri çoban A.A.’nın görüntüleri de yer alıyor. Amca Salim Güran’ın işçisi R.A., ilk duruşmada ‘Tanıklık yapmak istemiyorum’ diyerek salondan çıkarılmıştı.

    Esas Hakkındaki Mütalaa

    Savcı, esas hakkındaki mütalaasında sanıklar Narin’in amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıyan Nevzat Bahtiyar hakkında ‘İştiraken kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Mütalaada, olay günü sanıkların birlikte bulundukları, Narin Güran’ın da olay yerinde bulunduğu belirtilerek, sanıkların suçun icrasını kolaylaştırdığı ve Narin Güran’ın öldürülme saikinin belirlenememesine sebep oldukları ifade edildi.

    Mütalaada, “Narin Güran’ın boğulmasına sebebiyet verdikleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri anlaşılmaktadır. Bu nedenle, sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği” denildi. Ayrıca, olayla ilgili kamera görüntülerinin incelenmesi sonucunda, bazı kişilerin eylemlerinin cürüm teşkil ettiğinden dolayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulması gerektiği de vurgulandı.